وَلَقَدْ أَرَيْنَاهُ آيَاتِنَا كُلَّهَا فَكَذَّبَ وَأَبَىٰ |
ARAPÇA LATİN |
Ve lekad ereynâhu âyâtinâ kullehâ fe kezzebe ve ebâ. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Andolsun, biz ona (Firavun’a) bütün mucizelerimizi gösterdik de o bunları yalanladı ve reddetti. |
|
DİYANET VAKFI |
Andolsun biz ona (Firavun´a) bütün (bu) delillerimizi gösterdik; yine de yalanladı ve diretti. |
|
ELMALILI SADE |
Andolsun ki. Biz Firavuna bütün mucizelerimizi gösterdik; öyle iken o, yine yalanladı ve dayattı. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Kasem olsun ki, Biz âyetlerimizin hepsini ona gösterdik. Böyle iken o tekzîp etti ve kaçındı. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Biz Firavun´a tüm ayetlerimizi gösterdik, fakat o bunları yalanladı, kabul etmeye yanaşmadı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Andolsun ki ona bütün delillerimizi gösterdik, yalanladı, çekindi. |
|
İBN-İ KESİR |
Andolsun ki ona bütün ayetlerimizi gösterdik ama yalanlayıp kaçtı. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Andolsun, biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik; fakat o, yalanladı ve ayak diretti. |
|
BEKİR SADAK |
(56-58) And olsun ki Firavun´a butun delillerimizi gosterdik de yalan sayip kabulden cekindi ve: «Ey Musa! Sihirbazliginla bizi yurdumuzdan cikarmaya mi geldin? simdi biz de seninkinin benzeri bir sihri sana gosterecegiz. Bizimle senin aranda bir vakit tayin et ki sen de biz de duz bir yerde bulunalim da caymayalim» dedi. |
|
CELAL YILDIRIM |
And olsun ki Fir´avn´a (gereken) bütün belgelerimizi gösterdik, bununla beraber o yalanlayıp kabul etmekten kaçındı. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Andolsun ki biz ona âyetlerimizin hepsini gösterdik de, (Buna rağmen) o, yine tekzîb etdi, dayatdı. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Yemin olsun ki, biz, Firavun’a mucizelerimizin hepsini gösterdik. Böyle iken o, yine mucizelerimizi yalanladı ve hakkı kabulden çekindi. |
|
ALİ BULAÇ |
Andolsun, Biz ona ayetlerimizin tümünü gösterdik; fakat o, yalanladı ve ayak diretti. |
|