Tin Suresi | ||||
Önceki | 1 2 3 4 5 6 7 8 | Sonraki |
وَهَٰذَا الْبَلَدِ الْأَمِينِ | ||
ARAPÇA LATİN | Ve hâzel beledil emîn(emîni). | |
DİYANET İŞLERİ | Bu güvenli şehre (Mekke’ye) andolsun ki, | |
DİYANET VAKFI | (1-5) İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. | |
ELMALILI SADE | ve bu güvenli beldeye ki, | |
ÖMER NASUHI BİLMEN | Ve bu emin olan beldeye. | |
FİZİLALİL KURAN | Andolsun bu güvenli Mekke şehrine, | |
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI | Ve bu emîn şehre. | |
İBN-İ KESİR | Ve şu emin kente, | |
TEFHİMÜL KURAN | Ve şu emin beldeye (güvenilir şehre). | |
BEKİR SADAK | And olsun bu guvenli Mekke sehrine ki: | |
CELAL YILDIRIM | Ve güven veren bu şehre (Mekke´ye) and olsun ki, | |
HASAN BASRİ ÇANTAY | ve şu emîn şehre ki, | |
ALİ FİKRİ YAVUZ | Bir de bu emîn şehre (Mekke’ye) ki: | |
ALİ BULAÇ | Ve şu emin beldeye (güvenilir şehre). |
Tin Suresi | ||||
Önceki | 1 2 3 4 5 6 7 8 | Sonraki |