ثُمَّ رَدَدْنَاهُ أَسْفَلَ سَافِلِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Summe redednâhu esfele sâfilîn(sâfilîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Sonra onu, aşağıların aşağısına indirdik. |
|
DİYANET VAKFI |
(1-5) İncire, zeytine, Sina dağına ve şu emîn beldeye yemin ederim ki, biz insanı en güzel biçimde yarattık. Sonra onu aşağıların aşağısına indirdik. |
|
ELMALILI SADE |
Sonra da çevirdik aşağıların aşağısına kaktık. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Sonra da onu aşağıların en aşağısına döndürdük. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sonra onu aşağıların en aşağısı kıldık. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sonra da onu döndürdük, aşağıların en aşağısına attık. |
|
İBN-İ KESİR |
Sonra onu, aşağıların aşağısına döndürdük. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Sonra da aşağıların aşağısına çevirdik. |
|
BEKİR SADAK |
Sonra onu asagilarin en asagisi kildik. |
|
CELAL YILDIRIM |
Sonra da onu (kendi kıymetini bilmediği için) aşağıların aşağısına çevirdik. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Sonra onu aşağıların aşağısına çevirdik. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Sonra onu, (küfre varınca) aşağıların aşağısına çevirdik, (cehennemlik yaptık). |
|
ALİ BULAÇ |
Sonra aşağıların aşağısına çevirdik. |
|