إِنَّا كُنَّا مِنْ قَبْلُ نَدْعُوهُ ۖ إِنَّهُ هُوَ الْبَرُّ الرَّحِيمُ |
ARAPÇA LATİN |
İnnâ kunnâ min kablu ned’ûh(ned’ûhu), innehu huvel berrur rahîm(rahîmu). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Gerçekten biz bundan önce O’na yalvarıyorduk. Şüphesiz O, iyilik edendir, çok merhametlidir.” |
|
DİYANET VAKFI |
«Gerçekten biz bundan önce O´na yalvarıyorduk. Çünkü iyilik eden, esirgeyen ancak O´dur.» |
|
ELMALILI SADE |
Evet biz bundan önce O´na dua ediyor, korumasını istiyorduk. Gerçekten O, öyle iyiliği bol, öyle merhameti çok olandır.» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(27-28) «Şimdi Allah Teâlâ bizim üzerimize lütuf ve ihsanda bulundu ve bizi o Semûm azabından vâkiye buyurdu. Şüphe yok ki, biz evvelce O´na dua eder olmuştuk. Muhakkak ki o, vaadinde sâdıkdır, çok esirgeyicidir.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Biz bundan önce yalnız O´na yalvarırdık. Çünkü iyilik eden, esirgeyen O´dur O. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Gerçekten de önceden onu çağırırdık; şüphe yok ki o, şanı yüce bir lütuf sâhibidir, rahîmdir. |
|
İBN-İ KESİR |
Gerçekten biz, bundan önce de O´na dua ediyorduk. Muhakkak ki O´dur O Berr, Rahim. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Hiç şüphesiz, biz bundan önce O´na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta kendisidir.» |
|
BEKİR SADAK |
(26-28) «Dogrusu bundan once ailemizin yaninda bile korku icindeydik; Allah lutfedip bizi kavurucu azabdan korudu; dogrusu bundan once de O´na yalvariyorduk; suphesiz O, iyilik yapandir, aciyandir» derler.* |
|
CELAL YILDIRIM |
Şüphesiz biz, bundan önce de O´na yalvarıp ibâdet ederdik. Çünkü O, iyiliği bol, rahmeti geniştir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Gerçek biz bundan evvel (müvahhid olarak) Ona ibâdet ediyorduk. Şübhesiz ki O, (evet) O, (va´dinde saadık) ihsanı bol, çok esirgeyicidir». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz, bundan önce O’na ibadet ediyorduk ve bizi korumasını istiyorduk. Gerçekten O, kerem sahibidir, Rahîm’dir. |
|
ALİ BULAÇ |
"Şüphesiz, biz bundan önce O´na dua (kulluk) ederdik. Gerçekten O, iyiliği bol, esirgemesi çok olanın ta Kendisi´dir." |
|