كَذَٰلِكَ حَقَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ عَلَى الَّذِينَ فَسَقُوا أَنَّهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Kezâlike hakkat kelimetu rabbike alellezîne fesekû ennehum lâ yu’minûn(yu’minûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki, “Onlar artık imana gelmezler” sözü, işte böylece gerçekleşmiştir. |
|
DİYANET VAKFI |
İşte böylece Rabbinin yoldan çıkanlar hakkındaki «Onlar inanmazlar» sözü gerçekleşmiş oldu. |
|
ELMALILI SADE |
Öyle büsbütün yoldan çıkmış fasıklara Rabbinin sözü şöyle gerçekleşti: «Onlar artık imana gelmezler!» |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
İşte fıska düşmüş olanların aleyhine Rabbinin kelimesi şöylece tahakkuk etmiştir ki, şüphe yok onlar imân etmezler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Böylece Rabbinin yoldan çıkmışlara ilişkin, onların iman etmeyecekleri şeklindeki sözü gerçekleşmiş oldu. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Buyruktan çıkanlar, Rabbinin şu sözünü haketmişlerdir: Onlar, inanmazlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Böylece, fasık olanların iman etmeyeceklerine dair Rabbının sözü gerçekleşti. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Böylece Rabbinin sözü o fıska sapanlar üzerinde (şöyle) gerçekleşmiştir ki: «Onlar gerçekten iman etmezler.» |
|
BEKİR SADAK |
Boylece, fasik olanlarin inanmayacaklarina dair Rabbinin soyledigi soz gerceklesti. |
|
CELAL YILDIRIM |
Bunun gibi, ilâhî sınırların ve O´na uzanan yolun dışına çıkanlara karşı Rabbin sözü gerçekleşti, ki onlar gerçekten imân etmezler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Onlar îmandan nice döndürüldülerse hakdan) çık (ıb sap) mış olanlara karşı Rabbinin (ezeldeki) şu sözü de öylece sabit olmuşdur: «Hakıykat onlar îman etmezler». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Öyle büsbütün haktan çıkmış inatçı fâsıklara Rabbinin hükmü şöyle vâcib oldu: “- onlar, artık imana gelmezler.” |
|
ALİ BULAÇ |
Böylece Rabbinin sözü o fasık kimseler üzerinde (şöyle) gerçekleşmiştir ki: "Onlar şüphesiz iman etmezler." |
|