وَالنَّهَارِ إِذَا جَلَّاهَا |
ARAPÇA LATİN |
Ven nehâri izâ cellâhâ. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onu ortaya çıkardığında gündüze andolsun, |
|
DİYANET VAKFI |
(1-10) Güneşe ve kuşluk vaktindeki aydınlığına, güneşi takip ettiğinde aya, onu açığa çıkarttığında gündüze, onu örttüğünde geceye, gökyüzüne ve onu bina edene, yere ve onu yapıp döşeyene, nefse ve ona birtakım kabiliyetler verip de iyilik ve kötülüklerini ilham edene yemin ederim ki, nefsini kötülüklerden arındıran kurtuluşa ermiş, onu kötülüklere gömen de ziyan etmiştir. |
|
ELMALILI SADE |
onu açıp ortaya çıkardığında gündüze, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(1-3) Andolsun güneşe ve aydınlığa. Ve güneşe tâbi olduğu vakit kamere. Ve güneşi açıkladığı vakit gündüze. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onu ortaya koyan gündüze, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve ışıdığı zaman güne. |
|
İBN-İ KESİR |
Onu açığa çıkardığında gündüze, |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onu (güneş) parıldattığı zaman gündüze, |
|
BEKİR SADAK |
Onu ortaya koyan gunduze, |
|
CELAL YILDIRIM |
Güneşi açtığı zaman gündüze, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
ona parlaklık verdiği zaman gündüze, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Güneş gündüzü açıb aydınlattığı zaman gündüze, |
|
ALİ BULAÇ |
Onu (Güneş) parıldattığı zaman gündüze, |
|