ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحْيَىٰ |
ARAPÇA LATİN |
Summe lâ yemûtu fîhâ ve lâ yahyâ. |
|
DİYANET İŞLERİ |
Sonra orada ne ölür (kurtulur), ne de (rahat bir hayat) yaşar. |
|
DİYANET VAKFI |
(10-13) (Allah´tan) korkan öğütten yararlanacak. En büyük ateşe girecek olan kötü kimse ise öğütten kaçınır. Sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar. |
|
ELMALILI SADE |
Sonra ne ölecek onda, ne de hayat bulacaktır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(13-14) Sonra orada ne ölür ve ne dirilir. Muhakkak o kimse felâha ermiştir ki, temizlenmiştir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sonra onun içinde ne ölür ne de yaşar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sonra da orada ne ölür, ne dirilir. |
|
İBN-İ KESİR |
O, orada ne ölecek, ne de dirilecektir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Sonra onun içinde o, ne ölur, ne de yaşar. |
|
BEKİR SADAK |
O, orada ne olecektir ne de dirilecektir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Sonra da orada ne ölecek, ne de yaşayacaktır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
sonra orada hem ölmeyecek, hem dirilmeyecek olandır O. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Sonra orada ne ölecek, ne de hayat bulacaktır... |
|
ALİ BULAÇ |
Sonra onun içinde o, ne ölür, ne yaşar. |
|