مَنْ جَاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ خَيْرٌ مِنْهَا وَهُمْ مِنْ فَزَعٍ يَوْمَئِذٍ آمِنُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Men câe bil haseneti fe lehu hayrun minhâ, ve hum min fezein yevmeizin âminûn(âminûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler. |
|
DİYANET VAKFI |
Kim iyilikle (ilâhî huzura) gelirse, ona daha iyisi verilir. Ve onlar o gün korkudan emin kalırlar. |
|
ELMALILI SADE |
Her kim iyilikle gelirse, o zaman kendisine ondan daha hayırlısı vardır ve onlar o günkü korkudan güven içinde kalırlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Her kim hasene ile gelirse onun için bundan dolayı bir hayır vardır ve onlar o günde korkudan emin kimselerdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Kimler iyilikle gelirse karşılığında daha iyisini alırlar. Böyleleri o gün hiç korkuya kapılmazlar, gönülleri rahat olur. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Kim, bir iyilikle gelirse yaptığı iyilikten de hayırlı bir mükâfat var ona ve onlar, o günün şiddetli korkusundan emindirler. |
|
İBN-İ KESİR |
Kim, bir iyilikle gelirse; ona daha iyisi vardır. Onlar, o günün korkusundan emindirler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Kim bir iyilikle gelirse, artık kendisine ondan daha hayırlısı vardır ve onlar, o günün korkusuna karşı güvenlik içindedirler. |
|
BEKİR SADAK |
Kim bir iyilik getirirse, ona daha iyisi verilir. Onlar o gunun korkusundan guvendedirler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Kim iyilikle gelirse, ona ondan daha hayırlısı var ve onlar, o gü nün müthiş korkusundan güven içindedirler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Kim iyi (bir haalet) le gelirse ona bu sayede bir hayır vardır. Onlar o gün (azâb) korku (sun) dan emniyyet içindedirler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Kim (kıyamet gününde ihlâslı bir tevhidle= Lâ ilâhe illAllah sözü olan) hasene ile gelirse, bundan dolayı ona bir hayır (cennet) vardır. Onlar, o kıyamet azabının korkusundan emniyet içindedirler. |
|
ALİ BULAÇ |
Kim bir iyilikle gelirse, artık kendisine daha hayırlısı vardır ve onlar, o günün korkusuna karşı güvenlik içindedirler. |
|