Neml Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Ta, Sin. Bunlar; Kur´an´ın ve apaçık kitabın ayetleridir Facebook'ta Paylaş
2 Mü´minlere doğruluk rehberi ve müjdedir. Facebook'ta Paylaş
3 Onlar ki; namazı kılarlar, zekatı verirler ve ahirete de yakınen inanırlar. Facebook'ta Paylaş
4 Ahirete inanmayanlara gelince; muhakkak ki onlara, yaptıklarını güzel göstermişizdir. Bu yüzden şaşırıp kalmaktadırlar. Facebook'ta Paylaş
5 Bunlar öyle kimselerdir ki; kötü azap onlarındır. Ve onlar; ahirette de en çok hüsrana uğrayanların kendileridir. Facebook'ta Paylaş
6 Muhakkak ki sen; Kur´an´ı Alim ve Hakim katından almaktasın. Facebook'ta Paylaş
7 Hani Musa, ailesine demişti ki: Ben bir ateş gördüm. Size oradan; ya bir haber getireceğim, yahut da ısınasınız diye yanan bir ateş koru getireceğim. Facebook'ta Paylaş
8 Oraya geldiği vakit, kendisine şöyle seslenildi: Ateşin yanında olan ve çevresinde bulunanlar mübarek kılınmıştır. Alemlerin Rabbı olan Allah, münezzehtir. Facebook'ta Paylaş
9 Ey Musa; gerçek şu ki, Ben Hakim ve Aziz olan Allah´ım. Facebook'ta Paylaş
10 Değneğini at. Onun yılan gibi hareketler yaptığını görünce, arkasına bakmadan dönüp kaçtı ve geri dönmedi. Ey Musa; korkma. Benim katımda muhakkak ki peygamberler korkmazlar. Facebook'ta Paylaş
11 Yalnız zulmeden bunun dışındadır. Sonra kötülüğün ardından iyiliğe çevirirse artık Ben, şüphesiz Gafur ve Rahim´im. Facebook'ta Paylaş
12 Ve elini koynuna sok. Firavun ve kavmine gönderilen dokuz mucizeden biri olarak kusursuz, bembeyaz çıksın. Şüphesiz ki onlar; fasık bir kavim idiler. Facebook'ta Paylaş
13 Ayetlerimiz böyle vazıh olarak onlara gelince; bu, apaçık bir büyüdür, dediler. Facebook'ta Paylaş
14 Gönülleri kesin olarak kabul ettiği halde, zulüm ve kibirle bunları bile bile inkar ettiler. Bozguncuların sonunun nasıl olduğuna bir bak. Facebook'ta Paylaş
15 Andolsun ki; Biz, Davud´a ve Süleyman´a iıim verdik. İkisi de: Bizi mü´min kullarının çoğundan üstün kılan Allah´a hamdolsun, dediler. Facebook'ta Paylaş
16 Süleyman da Davud´a varis oldu ve dedi ki: Ey insanlar; bize, kuş dili öğretildi. Ve bize, her şeyden bolca verildi. Doğrusu bu; apaçık bir lutuftur. Facebook'ta Paylaş
17 Süleyman´ın cinnlerden, insanlardan, kuşlardan orduları toplandı. Hepsi topluca gidiyorlardı. Facebook'ta Paylaş
18 Nihayet karıncaların bulunduğu vadiye geldiklerinde bir karınca dedi ki: Ey karıncalar, yuvalarınıza girin. Süleyman ve orduları farkına varmadan sakın sizi ezmesin. Facebook'ta Paylaş
19 Onun bu sözü üzerine gülerek tebessüm etti ve dedi ki: Rabbım; bana ve ana babama verdiğin nimete şükürde ve hoşnud olacağın şeyi yapmakta beni muvaffak kıl ve rahmetinle beni salih kullarının arasına kat. Facebook'ta Paylaş
20 Kuşları araştırarak dedi ki: Hüdhüd´ü niçin göremiyorum? Yoksa kayıplardan mı oldu? Facebook'ta Paylaş
21 Ya bana apaçık bir burhan getirecektir, ya da onu şiddetli bir azaba uğratırım veya keserim. Facebook'ta Paylaş
22 Çok geçmeden o geldi ve dedi ki: Senin bilmediğin bir şeyi öğrendim ve sana Sebe´den gerçek bir haber getirdim. Facebook'ta Paylaş
23 Ora halkına hükmeden, her şeyden kendisine bolca verilmiş olan ve büyük bir tahta sahip bir kadın buldum. Facebook'ta Paylaş
24 Onun ve kavminin, Allah´ı bırakıp güneşe secde eder olduklarını gördüm. Şeytan onların yaptıklarını güzel göstermiş ve onları doğru yoldan alıkoymuştur. Bu yüzden onlar doğru yolu bulamazlar. Facebook'ta Paylaş
25 Göklerde ve yerde gizli olanları ortaya koyan, gizlediğinizi ve açıkladığınızı bilen Allah´a secde etmesinler diye. Facebook'ta Paylaş
26 Allah O´dur ki; O´ndan başka ilah yoktur. Yüce Arş´ın sahibi ancak ve ancak O´dur. Facebook'ta Paylaş
27 Dedi ki: Bakalım, doğru mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun? Facebook'ta Paylaş
28 Şu yazımı götür, kendilerine bırak. Sonra bir yana çekil, bak; neye dönecekler. Facebook'ta Paylaş
29 Dedi ki: Ey ileri gelenler; gerçekten bana çok şerefli bir mektup bırakıldı. Facebook'ta Paylaş
30 Gerçekten o; Süleyman´dandır ve gerçekten o; Rahman, Rahim olan Allah´ın adıyladır. Facebook'ta Paylaş
31 Bana karşı başkaldırmayasınız ve müslüman olarak gelesiniz diye. Facebook'ta Paylaş
32 Dedi ki: Ey ileri gelenler, vereceğim emir hakkında bana görüşünüzü söyleyin. Siz, benim yanımda bulunmadıkça bir iş hakkında kesin bir hüküm veremem. Facebook'ta Paylaş
33 Dediler ki: Biz, güçlü kimseler ve zorlu savaş adamlarıyız. Emirse senindir, sen emretmene bak. Facebook'ta Paylaş
34 Dedi ki: Doğrusu hükümdarlar, bir şehre girdikleri zaman, orasını perişan ederler. Halkından şerefli olanlarını aşağılık yaparlar ve işte böyle davranırlar. Facebook'ta Paylaş
35 Ben, onlara bir hediyye göndereyim de elçilerin ne ile döneceklerine bakayım. Facebook'ta Paylaş
36 Süleyman´a geldiklerinde dedi ki: Bana mal ile mi yardım etmek istiyorsunuz? Halbuki Allah´ın bana verdiği, size verdiğinden daha hayırlıdır. Belki siz, hediyyenizle sevinirsiniz. Facebook'ta Paylaş
37 Geri rötür onlara. Andolsun ki; güç yetiremeyecekleri bir ordu ile gelir onları oradan alçalmış ve küçük düşmüş olarak çıkartırım. Facebook'ta Paylaş
38 Dedi ki: Ey ileri gelenler; kendileri bana müslüman olarak gelmeden önce hanginiz onun tahtını bana getirebilir? Facebook'ta Paylaş
39 Cinnlerden bir ifrit dedi ki: Sen; yerinden kalkmadan, onu sana getiririm, eminim ki buna gücüm yeter. Facebook'ta Paylaş
40 Nezdinde kitabdan bir bilgi bulunan da dedi ki: Gözünü açıp kapamadan ben, onu sana getiririm. Süleyman tahtı yanına yerleşivermiş görünce dedi ki: Bu, Rabbımın lutfundandır. Şükür mü yoksa küfür mü edeceğim diye beni sınamak içindir. Kim şükrederse; ancak kendisi için şükretmiş olur. Kim de küfrederse; muhakkak ki Rabbım; Gani´dir, Kerim´dir. Facebook'ta Paylaş
41 Dedi ki: Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım hidayeti bulabilecek mi, yoksa bulamayanlardan mı olacak? Facebook'ta Paylaş
42 Böylece geldiğinde: Senin tahtın böyle miydi? denildi. O da: Sanki bu, odur. Ondan önce de bize bilgi verilmişti ve biz müslüman olmuştuk, dedi Facebook'ta Paylaş
43 Onun Allah´ı bırakıp da tapmaya devam ettiği şey, kendisine mani olmuştu. Ve gerçekten o, küfreden bir kavimdendi. Facebook'ta Paylaş
44 Ona: Köşke gir, dendi. Onu görünce; derin bir su sandı ve iki ayağını açtı. Doğrusu bu, camdan yapılmış düzeltilmiş mücella bir açıklıktır, dedi. O: Rabbım; şüphesiz ben, kendime zulmetmişim. Süleyman´la beraber alemlerin Rabbı olan Allah´a teslim oldum, dedi. Facebook'ta Paylaş
45 Andolsun ki; Semud´a da kardeşleri Salih´i; Allah´a ibadet edin, diye gönderdik. Hemen birbirleriyle çekişen iki grup oluverdiler. Facebook'ta Paylaş
46 Salih dedi ki: Ey kavmim; niçin iyilikten önce çarçabuk kötülük istiyorsunuz? Merhamet olunmanız için Allah´tan mağfiret dileseniz olmaz mı? Facebook'ta Paylaş
47 Dediler ki: Senin ve beraberindekilerin yüzünden uğursuzluğa uğradık: O da: Uğursuzluğunuz Allah katındandır. Belki siz, imtihana çekilen bir kavimsiniz, dedi. Facebook'ta Paylaş
48 Şehirde dokuz kişi vardı ki; yeryüzünde bozgunculuk yapıyor ve ıslah etmiyorlardı. Facebook'ta Paylaş
49 Aralarında Allah´a yemin ederek: Gece, biz ona ve ailesine baskın verelim. Sonra da onun dostuna; ailesinin yok edilişinde bulunmadığımızı şüphesiz doğru söylediğimizi bildirelim, dediler. Facebook'ta Paylaş
50 Onlar bir düzen kurdular. Onlar farketmezlerken Biz de bir düzen kurduk. Facebook'ta Paylaş
51 Düzenlerinin sonunun nice olduğuna bir bak. Biz; onları ve kavimlerini toptan yerle bir ettik. Facebook'ta Paylaş
52 İşte zulmetmelerinden dolayı çökmüş, ıpıssız kalmış evleri. Muhakkak ki bunda; bilen bir kavim için ayet vardır. Facebook'ta Paylaş
53 İman edip takva sahibi olanları da kurtardık. Facebook'ta Paylaş
54 Lut´u da. Hani kavmine demişti ki: Göz göre göre bir hayasızlık mı yapıyorsunuz? Facebook'ta Paylaş
55 Kadınları bırakıp şehvetle erkeklere mi yaklaşıyorsunuz? Hayır siz, cahil bir kavimsiniz. Facebook'ta Paylaş
56 Kavminin cevabı: Lut´un ailesini kasabanızdan çıkarın. Çünkü onlar, temiz kalmaya çalışan insanlardır, demekten başka bir şey olmadı. Facebook'ta Paylaş
57 Bunun üzerine onu ve ailesini kurtardık. Yalnız karısının geride kalanlardan olmasını takdir ettik. Facebook'ta Paylaş
58 Onların üzerine bir yağmur yağdırdık. Ne kötü idi uyarılanların yağmuru. Facebook'ta Paylaş
59 De ki: Hamdolsun Allah´a, selam olsun O´nun beğenip seçtiği kullarına. Allah mı daha iyidir, yoksa O´na koştukları ortaklar mı? Facebook'ta Paylaş
60 Yoksa gökleri ve yeri yaratan, gökten size su indirip onunla bir ağacını dahi bitiremeyeceğiniz nice güzel bahçeler meydana getiren mi? Allah yanında başka bir ilah mı? Hayır, onlar sapıklıkta ısrar eden bir güruhtur. Facebook'ta Paylaş
61 Yoksa, yeri yaratıklarının oturmasına elverişli kılan ve aralarında ırmaklar akıtan, yeryüzüne sabit dağlar yerleştiren ve iki denizin arasına engel koyan mı? Allah´ın yanında başka bir ilah mı? Hayır, onların çoğu bilmezler. Facebook'ta Paylaş
62 Yoksa, kendisine yakardığı zaman bunalmışa karşılık veren ve başındaki sıkıntıyı gideren; sizi yeryüzünün halifeleri kılan mı? Allah´ın yanında başka bir ilah mı? Ne de kıt düşünüyorsunuz. Facebook'ta Paylaş
63 Yoksa, karanın ve denizin karanlıklarında size yol bolduran ve rahmetinin önünde rüzgarları müjdeci olarak gönderen mi? Allah´ın yanında başka bir ilah mı? Allah; onların koştukları ortaklardan münezzehtir. Facebook'ta Paylaş
64 Yoksa, önce yaratan, sonra da onu iade edecek olan ve sizi gökten ve yerden rızıklandıran mı? Allah´ın yanında başka bir ilah mı? De ki: Şayet doğru sözlü iseniz, delilinizi getirin. Facebook'ta Paylaş
65 De ki: Göklerde ve yerde gaybı Allah´tan başka kimse bilmez. Ne zaman diriltileceklerini de farketmezler. Facebook'ta Paylaş
66 Hayır, ahiret ile ilgili bilgileri de yetersizdir. Hayır, ondan şüphe etmektedirler. Hayır, ona karşı kördürler. Facebook'ta Paylaş
67 Küfredenler dediler ki: Biz ve babalarımız birer toprak olduktan sonra mı, doğrusu biz tekrar mı çıkarılacağız? Facebook'ta Paylaş
68 Andolsun ki; bununla biz ve daha önce babalarımız tehdid edilmişlerdi. Bu, öncekilerin masallarından başka bir şey değildir. Facebook'ta Paylaş
69 De ki: Yeryüzünde gezinin de suçluların sonunun nasıl olduğunu görün. Facebook'ta Paylaş
70 Üzülme onlara. Düzenlerinden dolayı da sıkılma. Facebook'ta Paylaş
71 Onlar: Doğru söylüyorsanız; bu sözünüzün ne zaman yerine geleceğini bildirin, derler. Facebook'ta Paylaş
72 De ki: Çabucak istemekte olduğunuzun bir kısmı ensenize inmek üzeredir. Facebook'ta Paylaş
73 Muhakkak ki Rabbın; insanlara karşı lutuf sahibidir. Ama onların çoğu şükretmezler. Facebook'ta Paylaş
74 Şüphesiz ki Rabbın; onların göğüslerinin gizlediklerini de, açığa vurduklarını da bilir. Facebook'ta Paylaş
75 Gökte ve yerde gizli hiçbir şey yoktur ki apaçık bir kitabta olmasın. Facebook'ta Paylaş
76 Gerçekten bu Kur´an; İsrailoğullarına ayrılığa düştükleri şeyin çoğunu açıklamaktadır. Facebook'ta Paylaş
77 Gerçekten o; mutlak bir hidayettir ve mü´minler için de bir rahmettir. Facebook'ta Paylaş
78 Muhakkak ki RAbbın; onların arasında hükmünü verecektir. Ve O; Aziz´dir, Alim´dir. Facebook'ta Paylaş
79 Öyleyse sen; Allah´a tevekkül et. Şüphesiz ki sen; apaçık bir hak üzerindesin. Facebook'ta Paylaş
80 Elbette sen; ölülere işittiremezsin, dönüp giden sağırlara da çağrıyı duyuramazsın. Facebook'ta Paylaş
81 Körleri sapıklıklarından vazgeçirip hidayete erdirecek değilsin Sen; ancak ayetlerimize inananlara duyurabilirsin. Ve onlar müslümanlardır. Facebook'ta Paylaş
82 Kendilerine söylenmiş olan, başlarına geldiği zaman; yerden bir canlı çıkarılır ki insanların ayetlerimize kesin olarak inanmadıklarını söyleyerek konuşur. Facebook'ta Paylaş
83 Her ümmetten, ayetlerimizi yalanlayanları toplayacağımız gün; onlar, bir arada tutulurlar. Facebook'ta Paylaş
84 Nihayet geldikleri zaman; buyurur ki: Siz, Benim ayetlerimi anlamadığınız halde mi yalanladınız? Yoksa yaptığınız ne idi. Facebook'ta Paylaş
85 Zulümleri yüzünden, söylenilen söz başlarına geldi. Artık konuşamaz olurlar. Facebook'ta Paylaş
86 Görmediler mi ki; Biz, dinlenesiniz diye size geceyi karanlık, çalışasınız diye de gündüzü aydınlık olarak yarattık. Doğrusu bunda inanan bir kavim için ayetler vardır. Facebook'ta Paylaş
87 Sur´a üfürüleceği gün; Allah´ın dilediklerinden başka göklerde olanlar da, yerde olanlar da korku içinde kalırlar. Ve hepsi boyunları bükülmüş olarak O´na gelirler. Facebook'ta Paylaş
88 Sen; dağları görür ve yerinde durur sanırsın. Oysa onlar, bulut geçer gibi geçip giderler. Bu; her şeyi sapasağlam yapan Allah´ın san´atıdır. Muhakkak ki O; yaptıklarınızdan haberdardır. Facebook'ta Paylaş
89 Kim, bir iyilikle gelirse; ona daha iyisi vardır. Onlar, o günün korkusundan emindirler. Facebook'ta Paylaş
90 Kim de bir kötülükle gelirse; yüzleri ateşte sürtülür. Ya siz, yaptıklarınızdan başka bir şeyle mi cezalandırılacaksınız? Facebook'ta Paylaş
91 Ben; ancak bu şehrin Rabbına kulluk etmekle emrolundum. O, burayı harem kılmıştır ve her şey O´nundur. Ben, müslümanlardan olmakla emrolundum. Facebook'ta Paylaş
92 Ve Kur´an okumakla da. Kim hidayete ererse; yalnız kendisi için ermiş olur. Kim de sapıtırsa; de ki: Ben, sadece uyaranlardanım. Facebook'ta Paylaş
93 De ki: Hamdolsun Allah´a. O, size ayetlerini gösterecektir. Siz de onları tanıyacaksınız. Ve Rabbın; yaptıklarınızdan habersiz değildir. Facebook'ta Paylaş