وَفِي أَنْفُسِكُمْ ۚ أَفَلَا تُبْصِرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve fî enfusikum, e fe lâ tubsirûn(tubsirûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(20-21) Kesin olarak inananlar için yeryüzünde ve kendi nefislerinizde birçok alametler vardır. Hâlâ görmüyor musunuz? |
|
DİYANET VAKFI |
Kendi nefislerinizde de öyle. Görmüyor musunuz? |
|
ELMALILI SADE |
kendinizde de; hala görmeyecek misiniz? |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve sizin kendi nefislerinizde de (deliller vardır) hiç de görmez misiniz? |
|
FİZİLALİL KURAN |
Kendi canlarınızda da nice deliller vardır. Görmüyor musunuz? |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve kendi özünüzde de, hâlâ mı görmezsiniz? |
|
İBN-İ KESİR |
Kendi nefislerinizde de. Hala görmez misiniz? |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz? |
|
BEKİR SADAK |
(20-21) Kesin olarak inananlara, yeryuzunde ve kendi icinizde Allah´in varligina nice deliller vardir; gormez misiniz? |
|
CELAL YILDIRIM |
Sizin kendi (ruh ve beden) varlığınızda da öyle... Artık (hakikati) görmez misiniz ? |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Kendi nefislerinizde dahi (nice âyetler var. Bunları) görmüyor musunuz? |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Nefislerinizde de (hücrelerden vücud yapınıza kadar) bir çok alâmetler var (ki, hep Allah’ın kudretine ilmine, azamet ve iradesine delâlet ederler). Hâlâ görmiyecek misiniz? |
|
ALİ BULAÇ |
Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz? |
|