فَفِرُّوا إِلَى اللَّهِ ۖ إِنِّي لَكُمْ مِنْهُ نَذِيرٌ مُبِينٌ |
ARAPÇA LATİN |
Fe firrû ilâllâh(ilâllâhi), innî lekum minhu nezîrun mubîn(mubînun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
O hâlde Allah’a koşun. Şüphesiz ben, size O’nun katından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım. |
|
DİYANET VAKFI |
O halde Allah´a koşun. Çünkü ben, size O´nun katından (gelmiş) açık bir uyarıcıyım. |
|
ELMALILI SADE |
«O halde hemen Allah´a kaçın; haberiniz olsun ki, ben size ondan gelen açık bir uyarıcıyım. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(48-51) Yeri de döşedik, ne güzel döşeyicilerdir. Ve her şeyden iki çift yarattık. Tâ ki, tefekkür edesiniz. «Artık Allah´a kaçın, şüphe yok ki, ben sizin için O´nun tarafından bir apaçık korkutucuyum. Ve Allah ile beraber başka bir ilâh ittihaz etmeyin. Muhakkak ki, ben sizin için O´ndan bir apaçık korkutucuyum.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
O halde Allah´a koşun. Çünkü ben, sizi O´ndan açık bir şekilde korkutuyorum. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Artık kaçın Allah´a, şüphe yok ki ben size, onun tarafından, apaçık bir korkutucuyum. |
|
İBN-İ KESİR |
Öyleyse Allah´a koşun. Doğrusu ben; size, O´ndan apaçık bir uyarıcıyım. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Öyleyse, Allah´a doğru (yönelip, şirkten ve bozulmalardan) kaçın. Gerçekten ben sizi, O´ndan yana açıkça uyarıp korkutmakta olanım. |
|
BEKİR SADAK |
De ki: «Oyleyse Allah´a kosusun; dogrusu ben sizi O´nun azabi ile acikca uyaranim.» |
|
CELAL YILDIRIM |
O halde Allah´a doğru yönelip kaçın (O´na güvenip sığının). Şüphesiz ki ben, O´nun tarafından (gönderilen) açık bir uyarıcıyım. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
O halde (Habîbim, de ki:) «Hepiniz Allaha kaçın. Hakıykat, ben sizi On (un azabın) dan açıkça korkutan (bir peygamber) im». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Ey Rasûlüm, de ki: ) O halde hemen Allah’a kaçın, (küfrü bırakıb hemen imana gelin). Gerçekten ben, size, Allah tarafından (azab ile) korkutan açık bir peygamberim. |
|
ALİ BULAÇ |
Öyleyse, Allah´a doğru (yönelip, şirkten ve bozulmalardan) kaçın. Gerçekten Ben sizi, O´ndan yana açıkça uyarıyorum. |
|