نَاصِيَةٍ كَاذِبَةٍ خَاطِئَةٍ |
ARAPÇA LATİN |
Nâsiyetin kâzibetin hâtıeh(hâtıetin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(15-16) Hayır! Andolsun, eğer vazgeçmezse, muhakkak onu perçeminden; o yalancı, günahkâr perçeminden yakalarız. |
|
DİYANET VAKFI |
(15-19) Hayır, hayır! Eğer vazgeçmezse, derhal onu alnından (perçeminden), o yalancı, günahkâr alından (perçemden) yakalarız (cehenneme atarız). O, hemen gidip meclisini (kendi taraftarlarını) çağırsın. Biz de zebânîleri çağıracağız. Hayır! Ona uyma! Allah´a secde et ve (yalnızca O´na) yaklaş! |
|
ELMALILI SADE |
Yalancı, cani bir alnı! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Yalancı, günahkâr olan bir alnı. |
|
FİZİLALİL KURAN |
O yalancı günahkar perçeminden. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yalan söyleyenin, yanlış hareket edenin perçeminden. |
|
İBN-İ KESİR |
Yalancı, günahkar alnından. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
O yalancı, günahkâr olan alnından. |
|
BEKİR SADAK |
Yalanci ve gunahkar perceminden cehenneme surukleriz. |
|
CELAL YILDIRIM |
(15-16) Hayır, hayır; o bu tutumundan vazgeçmezse, elbette onu alnından tutup, o yalancı günahkâr alından (Cehennem´e sürükleyeceğiz). |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Ya´nî) yalancı, günahkâr aln (ının saç) ından. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Yalancı, günahkâr perçeminden...(Perçem sahibi o yalancı müşriki sürükleyib cehenneme atacağız). |
|
ALİ BULAÇ |
O yalancı, günahkar olan alnından. |
|