وَالَّذِينَ هُمْ مِنْ عَذَابِ رَبِّهِمْ مُشْفِقُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Vellezîne hum min azâbi rabbihim muşfikûn(muşfikûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar, Rablerinin azabından korkan kimselerdir. |
|
DİYANET VAKFI |
(27-28) Rablerinin azabından korkanlar, ki Rablerinin azabı(na karşı) emin olunamaz; |
|
ELMALILI SADE |
Ve onlar ki, Rablerinin azabından korkarlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(26-27) Ve onlar ki ceza gününü tasdik ederler. Ve onlar ki, Rablerinin azabından korkanlardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Rabblerinin azabından korkarlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve öyle kişilerdir onlar ki Rablerinin azâbından korkarlar. |
|
İBN-İ KESİR |
Ve onlar ki; Rabblarının azabından korkarlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onlar, Rablerinin azabına karşı (daimi) bir korku duymaktadırlar. |
|
BEKİR SADAK |
(22-27) Ancak namaz kilip namazlarinda yoksul ve yoksuna belirli bir hak taniyanlar, ceza gununu dogrulayanlar, Rablerinin azabindan korkanlar boyle degildir. |
|
CELAL YILDIRIM |
(27-28) Rablarının azabından korkup içi titreyenler, —ki Rablarının azabından elbette güven içinde kalınmaz—. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Bir de (şunlar): Rablerinin azabından korkanlar. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar ki, Rablerinin azabından korkarlar; |
|
ALİ BULAÇ |
Rablerinin azabına karşı (daimi) bir korku duymaktadırlar. |
|