وَأَسِرُّوا قَوْلَكُمْ أَوِ اجْهَرُوا بِهِ ۖ إِنَّهُ عَلِيمٌ بِذَاتِ الصُّدُورِ |
ARAPÇA LATİN |
Ve esirrû kavlekum evicherû bih(bihî), innehu alîmun bi zâtis sudûr(sudûri). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Sözünüzü gizleyin, yahut onu açığa vurun; (fark etmez). Şüphesiz Allah, sinelerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir. |
|
DİYANET VAKFI |
Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir. |
|
ELMALILI SADE |
Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Çünkü O, bütün sinelerin özünü bilir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Lakırdınızı gizleyiniz veya onu açıklayınız, şüphe yok ki O, (Hâlık-ı Azîm) gönüllerde olanı hakkıyla bilendir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerde olanı bilir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve sözünüzü gizli tutun, yahut açığa vurun onu, şüphe yok ki o, gönüllerde olanı bilir. |
|
İBN-İ KESİR |
Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; muhakkak ki O, göğüslerin özünü bilendir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Sözünüzü ister gizleyin, ister onu açığa vurun. Şüphesiz O, sinelerin özünde saklı duranı bilendir. |
|
BEKİR SADAK |
Sizler, sozlerinizi gizleseniz de aciklasaniz da birdir; O, kalblerde olani bilir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Sözünüzü ister gizleyin, ister açıklayın, birdir. Şüphesiz ki O, gönüllerde dönüp dolaşan duygu ve düşüncelerin aslını ve mahiyetini bilendir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Ey kâfirler) sözünüzü (ister) gizleyin, ister onu açıklayın. Çünkü O, sinelerin özünü bile hakkıyle bilendir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Ey müşrikler) sözünüzü ister gizli tutun, ister açığa vurun; (bu ikisi müsavidir). Çünkü O (Allah), bütün kalblerin künhünü bilir. |
|
ALİ BULAÇ |
Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun. Şüphesiz O, sinelerin özünde saklı duranı bilendir. |
|