Mülk Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Bütün mülk elinde yed-i kudretinde (olan) Allah Teâlâ pek yücedir. Ve o her şey üzerine hakkıyla kâdirdir. Facebook'ta Paylaş
2 O ki, ölümü ve hayatı yarattı, hanginizin amelce daha güzel olduğunuzu imtihan için ve o, bihakkın galiptir, çok yarlığayandır. Facebook'ta Paylaş
3 O´dur ki, yedi göğü tabaka tabaka olarak yarattı, o Rahmân´ın yaratmasında hiçbir uygunsuzluk göremezsin, imdi gözünü çevir (bak), hiçbir çatlak görebilir misin? Facebook'ta Paylaş
4 Sonra gözünü iki def´a daha çevir, o göz sana yorgun bir halde olarak zelilâne bir sûrette geri dönmüş olsun. Facebook'ta Paylaş
5 Andolsun ki en yakın olan göğü kandiller ile bezedik ve onları şeytanlar için atılacak şeyler kıldık ve bunlar için alevli ateş azabı hazırladık. Facebook'ta Paylaş
6 Ve Rablerini inkar etmiş olanlar için cehennem azabı vardır. Ve ne fenâ dönüş yeri. Facebook'ta Paylaş
7 Oraya atıldıkları zaman onun için bir hıçkırık işitmiş olurlar ve o, kaynar bir haldedir. Facebook'ta Paylaş
8 (8-9) Az kalır ki, (cehennem) öfkesinden dolayı parçalansın, her ne vakit, içine bir tâife atılınca onlara cehennem bekçileri sormuş olurlar ki: «Sizlere bir korkutucu (Peygamber) gelmedi mi?» Derler ki: «Evet.. Muhakkak ki bize bir korkutucu (peygamber) geldi, fakat biz tekzîp ettik ve dedik ki: «Allah bir şey indirmemiştir.» «Siz başka değil, ancak büyük bir sapıklık içindesiniz.» Facebook'ta Paylaş
9 (8-9) Az kalır ki, (cehennem) öfkesinden dolayı parçalansın, her ne vakit, içine bir tâife atılınca onlara cehennem bekçileri sormuş olurlar ki: «Sizlere bir korkutucu (Peygamber) gelmedi mi?» Derler ki: «Evet.. Muhakkak ki bize bir korkutucu (peygamber) geldi, fakat biz tekzîp ettik ve dedik ki: «Allah bir şey indirmemiştir.» «Siz başka değil, ancak büyük bir sapıklık içindesiniz.» Facebook'ta Paylaş
10 (10-11) Ve diyeceklerdir ki: «Eğer biz işitir olsa idik veya akilâne düşünse idik, biz bu çılgın cehennemin yârânı arasında bulunmuş olmaz idik.» İşte günahlarını itiraf etmiş olurlar. Artık o çılgın cehennem yârânı için (rahmet-i ilâhîyeden) bir uzaklık olsun. Facebook'ta Paylaş
11 (10-11) Ve diyeceklerdir ki: «Eğer biz işitir olsa idik veya akilâne düşünse idik, biz bu çılgın cehennemin yârânı arasında bulunmuş olmaz idik.» İşte günahlarını itiraf etmiş olurlar. Artık o çılgın cehennem yârânı için (rahmet-i ilâhîyeden) bir uzaklık olsun. Facebook'ta Paylaş
12 Şüphe yok, o kimseler ki Rablerinden gıyaben korkarlar, onlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfaat vardır. Facebook'ta Paylaş
13 Lakırdınızı gizleyiniz veya onu açıklayınız, şüphe yok ki O, (Hâlık-ı Azîm) gönüllerde olanı hakkıyla bilendir. Facebook'ta Paylaş
14 Yaratmış olan zât bilmez mi? Latîf, habîr olan O´dur. Facebook'ta Paylaş
15 O, O´dur ki, sizin için yeri münkat kıldı, artık onun (yeryüzünün) omuzlarında yürüyün ve rızkından yeyin ve dönüş de O´nadır. Facebook'ta Paylaş
16 Emin mi oldunuz, gökte olanın sizi yerin dibine geçirivermesinden? O vakit o yer, çalkanıverir. Facebook'ta Paylaş
17 Emin mi oldunuz o gökte olanın üzerinize taş yağdıran bir rüzgar göndermesinden? Artık yakında bileceksiniz ki korkutmam nasıldır? Facebook'ta Paylaş
18 Muhakkak ki, onlardan evvelkiler tekzîp etmişlerdi. Artık nasıl oldu inkârım? Facebook'ta Paylaş
19 Üstlerinde olan kuşlara bakmazlar mı ki, kanatlarını açarlar ve kapayıverirler. Onları Rahmân´dan başkası tutuvermez. Şüphe yok ki o, her bir şeyi görücüdür. Facebook'ta Paylaş
20 Yoksa sizin için kimdir o Rahmân´ın berisinde size yardım edecek ordunuz? Kâfirler ise ancak bir gurur içindedirler. Facebook'ta Paylaş
21 Eğer sizin rızkınızı kesmiş olursa, sizi merzûk edecek olan kimse kimdir? Hayır. Onlar bir böbürlenme ve bir kaçınma içinde devam eder dururlar. Facebook'ta Paylaş
22 İmdi yüzü üzerine kapanarak yürüyen mi daha çok hidâyete erendir, yoksa dosdoğru bir yol üzerinde dimdik yürüyen kimse mi? Facebook'ta Paylaş
23 De ki: «O, o zâttır ki, sizi yarattı ve sizin için kulak ve gözler ve gönüller var kıldı. Pek az şükrediverirsiniz.» Facebook'ta Paylaş
24 De ki: «O, o (Zât)dır ki, sizi yeryüzünde (yaratıp) yaydı ve O´na toplanacaksınız.» Facebook'ta Paylaş
25 Ve derler ki: «Şu vaadedilen, ne zamandır, eğer sâdıklar oldu iseniz?» Facebook'ta Paylaş
26 De ki: «Şüphe yok, ona ait bilgi ancak Allah´ın indindedir ve ben muhakkak ki ancak açıkça bildiren bir korkutucu peygamberim.» Facebook'ta Paylaş
27 Vaktâ ki, onu (o azabı) yakın bir halde görüverdiler. Kâfir olmuş olanların yüzleri çirkinleşmiş oldu ve denildi ki: «İşte bu odur ki, siz bunu talep ettiniz.» Facebook'ta Paylaş
28 De ki: «Gördünüz mü, eğer Allah beni ve benimle beraber olanları helâk etse veya bize rahmet buyursa, ya kâfirleri pek acıklı bir azabtan koruyacak kimdir?» Facebook'ta Paylaş
29 De ki: «O Rahmân´dır ki, O´na imân ettik ve O´na tevekkülde bulunduk. Artık yakında bileceksiniz ki o apaçık sapıklıkta bulunan kim imiş?» Facebook'ta Paylaş
30 De ki: «Bana haber veriniz, eğer suyunuz yerin dibine gidip çekiliverecek olsa artık size kim bir akar su getirecektir?» Facebook'ta Paylaş