إِذَا أُلْقُوا فِيهَا سَمِعُوا لَهَا شَهِيقًا وَهِيَ تَفُورُ |
ARAPÇA LATİN |
İzâ ulkû fîhâ semiû lehâ şehîkan ve hiye tefûr(tefûru). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı korkunç uğultuyu işitirler. |
|
DİYANET VAKFI |
Oraya atıldıklarında, onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler. |
|
ELMALILI SADE |
İçine atıldıklarında onun kaynarken çıkan hıçkırışını işitirler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Oraya atıldıkları zaman onun için bir hıçkırık işitmiş olurlar ve o, kaynar bir haldedir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Oraya atıldıklarında onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Oraya atıldılar mı duyarlar ki cehennem, kesik kesik nefes almada ve coşup kaynıyor o. |
|
İBN-İ KESİR |
Oraya atıldıklarında; onun kaynarken çıkardığı uğultuyu işitirler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
İçine atılıp bırakıldıkları zaman, o kaynayıp feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler. |
|
BEKİR SADAK |
Oraya atildiklari zaman, onun kaynarken cikardigi ugultuyu isitirler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Oraya itilip atılacakları zaman kaynayıp uğuldamanın kötü sesini işitirler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onun içine atıldıkları zaman onun kaynar haldeki bed sesini işitdiler (işidirler). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
İçine atıldıkları zaman, cehennemin korkunç sesini işitirler ki, (kendilerini) kaynatıyordur. |
|
ALİ BULAÇ |
İçine atıldıkları zaman, kaynayıp-feveran ederken onun korkunç homurtusunu işitirler. |
|