قَوَارِيرَ مِنْ فِضَّةٍ قَدَّرُوهَا تَقْدِيرًا |
ARAPÇA LATİN |
Kâvarîra min fıddatin kadderûhâ takdîrâ(takdîren). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Gümüşten billur kaplar ki, onları (ihtiyaca göre) ölçüp düzenlemişlerdir. |
|
DİYANET VAKFI |
(15-16) Yanlarında, gümüş kaplar ve billûr kâselerle, gümüş beyazlığında (billûr gibi) şeffaf kupalarla dolaşılır ki, sâkiler bunu (cennet şarabını) ölçüsünce tayin ve takdir ederler. |
|
ELMALILI SADE |
gümüşten billurlar (ki hizmetçiler) onları türlü türlü biçimlere koymuşlardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Gümüşten billûrlardır, onları muayyen miktarlarda takdir etmişlerdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bu gümüşten saydam kadehlerin büyüklükleri ihtiyaçlarına göre belirlenmiştir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Öylesine sırça ki incecik gümüşten ve hepsini de içecekleri miktara, susuzluklarına göre ölçmüşlerdir âdetâ. |
|
İBN-İ KESİR |
Billurları gümüş gibi parlaktır. Mikdarını onlar takdir etmiştir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüyle tesbit etmişlerdir. |
|
BEKİR SADAK |
Billurlari gumus gibi parlaktir, onlari olcup olcup dagitirlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Gümüşten (işlemeli) billurları belli ölçülere göre takdîr etmişlerdir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Evet) gümüşden (yaratılmış) billurlar ki mıkdarını (sâkıyler) ta´yin etmişlerdir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Gümüşten billûrlar ki, (ehli cennet) onları türlü türlü biçime koymuşlardır. |
|
ALİ BULAÇ |
Gümüşten billur kaplar ki, onları belli bir ölçüyle tespit etmişlerdir. |
|