إِنَّ الْأَبْرَارَ يَشْرَبُونَ مِنْ كَأْسٍ كَانَ مِزَاجُهَا كَافُورًا |
ARAPÇA LATİN |
İnnel ebrâra yeşrebûne min ke’sin kâne mizâcuhâ kâfûrâ(kâfûren). |
|
DİYANET İŞLERİ |
İyiler ise, katkısı kâfur olan içecekler dolu bir kadehten içerler. |
|
DİYANET VAKFI |
İyiler ise, kâfûr katılmış bir kadehten (cennet şarabı) içerler. |
|
ELMALILI SADE |
Haberiniz olsun iyiler, kalkışı kafur öten dolu bir kadehten içeceklerdir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Muhakkak ki, hâlisane ibadet sahipleri bir kaseden içerler ki, ona katılmış şey, kâfûr suyudur. |
|
FİZİLALİL KURAN |
İyiler kâfur karışımlı bir içeceği tastan içerler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İtâat eden ve iyilikte bulunanlar, şüphe yok ki kâselerle şaraplar içerler ki kâfûr ırmağının suyu da karıştırılmıştır bu şaraba. |
|
İBN-İ KESİR |
Şüphesiz iyiler, kafur katılmış dolu bir kaseden içerler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Şüphesiz ki iyiler (ebrâr), karışımı kâfur olan bir kadehten içerler. |
|
BEKİR SADAK |
suphesiz iyiler kafur katilmis bir tastan icerler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Şüphesiz ki, iyi kişiler, karışımı kâfur olan bir bardaktan içerler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Şübhe yok ki iyiler kâfuur katılmış dolu bir kadehden içerler. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Muhakkak ki iyi insanlar, (cennetde) katığı kâfûr olan (şarab) dolu bir kadehten içecekler. |
|
ALİ BULAÇ |
Şüphesiz ki iyiler (ebrar), karışımı kafur olan bir kadehten içerler. |
|