وَاسْتَكْبَرَ هُوَ وَجُنُودُهُ فِي الْأَرْضِ بِغَيْرِ الْحَقِّ وَظَنُّوا أَنَّهُمْ إِلَيْنَا لَا يُرْجَعُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Vestekbere huve ve cunûduhu fîl ardı bi gayril hakkı ve zannû ennehum ileynâ lâ yurceûn(yurceûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
O ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar. |
|
DİYANET VAKFI |
O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar. |
|
ELMALILI SADE |
O ve askerleri, yeryüzünde haksızlıkla kibirlenmek istediler ve Bize döndürülmeyeceklerini sandılar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve o da (Fir´avun da) askerleri de yeryüzünde haksız yere kibirlendiler ve sandılar ki, onlar Bize döndürülmeyeceklerdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Firavun ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekte Bize döndürülmeyeceklerini sandılar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
O da, askerleri de yeryüzünde haksız yere ululanmaya kalkıştılar ve şüphe yok ki dönüp tapımıza gelmeyecekler sandılar kendilerini. |
|
İBN-İ KESİR |
O da, askerleri de memlekette haksız yere büyüklük tasladılar ve gerçekten Bize döndürülmeyeceklerini sandılar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
O ve askerleri yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve gerçekten bize döndürülmeyeceklerini sandılar. |
|
BEKİR SADAK |
O ve askerleri, memlekette, haksiz yere buyukluk tasladilar. Gercekten Bize dondurulmeyeceklerini sandilar. |
|
CELAL YILDIRIM |
O ve askerleri yeryüzünde haksız olarak gurura kapılıp büyüklük tasladılar ve zannettiler ki bize hiç döndürülmeyecekler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Kendisi de, askerleri de o yerde haksız yere büyüklük tasladılar) ve hakıykaten bize döndürülemeyeceklerini sandılar. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
O Firavun ve askerleri, yeryüzünde (Mısır’da) hakları olmıyarak büyüklük tasladılar ve zannettiler ki, bize döndürülmiyecekler. |
|
ALİ BULAÇ |
O ve askerleri, yeryüzünde haksız yere büyüklendiler ve gerçekten Bize döndürülmeyeceklerini sandılar. |
|