إِنَّ فِرْعَوْنَ عَلَا فِي الْأَرْضِ وَجَعَلَ أَهْلَهَا شِيَعًا يَسْتَضْعِفُ طَائِفَةً مِنْهُمْ يُذَبِّحُ أَبْنَاءَهُمْ وَيَسْتَحْيِي نِسَاءَهُمْ ۚ إِنَّهُ كَانَ مِنَ الْمُفْسِدِينَ |
ARAPÇA LATİN |
İnne fir’avne alâ fîl ardı ve ceale ehlehâ şiyean yestad’ıfu tâifeten minhum yuzebbihu ebnâehum ve yestahyî nisâehum, innehu kâne minel mufsidîn(mufsidîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Şüphe yok ki, Firavun yeryüzünde (ülkesinde) büyüklük taslamış ve ora halkını sınıflara ayırmıştı. Onlardan bir kesimi eziyor, oğullarını boğazlıyor, kadınlarını ise sağ bırakıyordu. Şüphesiz o, bozgunculardandı. |
|
DİYANET VAKFI |
Firavun, (Mısır) toprağında gerçekten azmış, halkını çeşitli zümrelere bölmüştü. Onlardan bir zümreyi güçsüz buluyor, bunların oğullarını boğazlıyor, kızlarını ise sağ bırakıyordu. Çünkü o bozgunculardandı. |
|
ELMALILI SADE |
Çünkü Firavun, o yerde baş kaldırmış ve halkını fırka fırka edip arkasına takmıştı; onlardan bir grubu ezmek istiyor; oğullarını boğazlatıyor, kadınlarını hayata atıyordu. O kesinlikle bozgunculardandı. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Şüphe yok ki, F´iravun o yerde yükseldi ve ahalisini bölük bölük etti, onlardan bir tâifeyi zayıf düşürmek istiyordu. Oğullarını boğazlıyordu, kadınlarını da berhayat bırakıyordu. Muhakkak ki o müfsitlerden olmuştu. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Firavun ülkesinde ululandı ve zorbalığa kalktı, halkını çeşitli sınıflara böldü. Onlardan bir topluluğu (İsrailoğulları´nı) zayıflatıyor, oğullarını kesiyor, kadınları sağ bırakıyordu. Çünkü o bozguncunun biriydi. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki Firavun, yeryüzünde yücelmişti ve halkını bölük bölük etmişti ve onlardan bir topluluğu zayıf bir hâle getirmede, oğullarını kesmede, kadınlarını bırakmadaydı; hiç şüphe yok ki o, bozgunculardandı. |
|
İBN-İ KESİR |
Gerçekten, Firavun, yeryüzünde zorbalığa yöneldi ve halkını sınıflara ayırdı. İçlerinden bir zümreyi güçsüz bularak oğullarını boğazlıyor, kızlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde (Mısır´da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı. |
|
BEKİR SADAK |
Firavun memleketin basina gecti ve halkini firkalara ayirdi. Iclerinden bir toplulugu gucsuz bularak onlarin ogullarini bogazliyor, kadinlari sag birakiyordu; cunku o, bozguncunun biriydi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Şüphesiz ki Fir´avn yeryüzünde (Mısır ülkesinde) yükselip iyice azıttı ve ora halkını farklı zümrelere ayırdı; onlardan bir zümreyi güçsüz hale sokup erkek çocuklarını boğazlıyor, kız çocuklarını sağ bırakıyordu. Doğrusu o, fitne ve fesâd çıkaranlardan idi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hakıykat, Fir´avn o yerde teğalübe kalkdı, ora ehâlîsini fırkalar haaline getirdi. Onlardan bir zümreyi za´fa uğratıyor, bunların oğullarını boğazlıyor, (yalınız) kızlarını diri bırakıyordu. Çünkü o fesadcılardandı. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Çünkü Firavun o yerde (Mısır’da) baş kaldırmış ve ahalisini parçalara bölüp kendisine bağlamıştı. Onlardan bir topluluğu ezmek istiyerek oğullarını boğazlatıyor, kadınlarını diri bırakıyordu. (Bu zulme uğrayanlar İsrailoğullarıdır. Çünkü bir kâhin, Firavun’a: İsrailoğullarından erkek bir çocuk dünyaya gelecek ve saltanatını yok edecek, demişti). Şüphesiz o fesadçılardandı. |
|
ALİ BULAÇ |
Gerçek şu ki, Firavun yeryüzünde (Mısır´da) büyüklenmiş ve oranın halkını birtakım fırkalara ayırıp bölmüştü; onlardan bir bölümünü güçten düşürüyor, erkek çocuklarını boğazlayıp kadınlarını diri bırakıyordu. Çünkü o, bozgunculardandı. |
|