الَّذِينَ آتَيْنَاهُمُ الْكِتَابَ مِنْ قَبْلِهِ هُمْ بِهِ يُؤْمِنُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ellezîne âteynâhumul kitâbe min kablihî hum bihî yu’minûn(yu’minûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Bu Kur’an’dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz var ya, işte onlar ona da inanırlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Ondan (Kur´an´dan) önce kendilerine kitap verdiklerimiz, ona da iman ederler. |
|
ELMALILI SADE |
Bundan (Kur´an´dan) önce kitap verdiklerimiz ona iman ediyorlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Bundan evvel kendilerine kitap vermiş olduğumuz kimseler ki, onlar buna imân ederler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz de Kur´an´a inanırlar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Bundan önce kendilerine kitap verdiklerimiz, inanıyorlar buna. |
|
İBN-İ KESİR |
Kendilerine daha çnceden kitab verdiklerimiz de buna inanırlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Bu (Kur´a)ndan önce, kendilerine kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar. |
|
BEKİR SADAK |
Kendilerine daha onceden kitap verdiklerimiz buna da inanirlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Kur´ân´dan önce kendilerine kitap verdiklerimiz (onlardan ilim sahibi bulunan gerçekçiler) buna da inanırlar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Bundan evvel kendilerine kitâb verdiğimiz (nice kimseler vardır ki) onlar buna (Kur´ana) inanıyorlar. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Kur’an’dan evvel kendilerine kitab verdiklerimiz (Abdullah ibni Selâm ve arkadaşları gibi kimseler), Kur’an’a iman ediyorlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Bu (Kur´an)dan önce, kitap verdiklerimiz buna inanmaktadırlar. |
|