ثُمَّ أَوْحَيْنَا إِلَيْكَ أَنِ اتَّبِعْ مِلَّةَ إِبْرَاهِيمَ حَنِيفًا ۖ وَمَا كَانَ مِنَ الْمُشْرِكِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Summe evhaynâ ileyke enittebi’ millete ibrâhîme hanîfâ(hanîfen), ve mâ kâne minel muşrikîn(muşrikîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Sonra da sana, “Hakka yönelen İbrahim’in dinine uy. O, Allah’a ortak koşanlardan değildi” diye vahyettik. |
|
DİYANET VAKFI |
Sonra da sana: «Doğru yola yönelerek İbrahim´in dinine uy! O müşriklerden değildi» diye vahyettik. |
|
ELMALILI SADE |
Sonra da sana: «Hakperest (hanif) olarak İbrahim´in dinine tabi ol! O, hiçbir zaman Allah´a ortak koşanlardan olmadı.» diye vahyettik. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Sonra sana vahyettik ki, İbrahim´in milletine nezih bir muvahhid olarak tâbi ol. Ve (O) asla müşriklerden olmadı. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sonra sana «İbrahim´in tek Allah ilkesine dayalı inanç sistemine uy, O Allah´a ortak koşanlardan değildi» diye vahyettik. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sonra sana da, doğru hareket eden İbrâhim´in dînine uy! diye vahyettik ve o, müşriklerden değildi. |
|
İBN-İ KESİR |
Sonra sana: Hanif olarak İbrahim´in dinine uy; o, hiç bir zaman müşriklerden olmadı, diye vahyettik. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Sonra sana vahyettik: «Hanif (muvahhid) olan İbrahim´in dinine uy. O müşriklerden değildi.» |
|
BEKİR SADAK |
N/A |
|
CELAL YILDIRIM |
Sonra da biz Hanîf olan, müşriklerden olmayan İbrahim´in dinine uy, diye sana vahyettik. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Sonra (Habibim) sana: «Müvahhid bir müslüman olarak Ibrâhîmin dînine uy. O, (hiçbir zaman) müşriklerden olmadı» diye vahyetdik. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Sonra ey Rasûlüm, sana şöyle vahyettik: Doğru yola yönelerek İbrahîm’in dinine uy, o hiç bir zaman müşriklerden olmadı. |
|
ALİ BULAÇ |
Sonra sana vahyettik: "Hanif (muvahhid) olan İbrahim´in dinine uy. O, müşriklerden değildi." |
|