فَأَصَابَهُمْ سَيِّئَاتُ مَا عَمِلُوا وَحَاقَ بِهِمْ مَا كَانُوا بِهِ يَسْتَهْزِئُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Fe esâbehum seyyiâtu mâ amilû ve hâka bihim mâ kânû bihî yestehziûn(yestehziûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Bu sebeple işledikleri kötülüklerin cezası onlara ulaştı ve alay ettikleri şey kendilerini kuşattı. |
|
DİYANET VAKFI |
Sonunda yaptıklarının cezası onlara ulaştı ve alay etmekte oldukları şey onları çepeçevre kuşatıverdi. |
|
ELMALILI SADE |
Onun için yaptıklarının fenalıkları başlarına musibet oldu ve alay ettikleri şey kendilerini sarıverdi. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Artık onlara yapar oldukları şeylerin kötülükleri dokundu ve onları kendisiyle istihzâ eder oldukları şey sarıverdi. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Sonunda yaptıkları kötülüklerin acı akıbeti ile yüzyüze geldiler, alay konusu ettikleri ilahi azabın pençesine düştüler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yaptıkları kötülüğe uğradılar ve alay ettiklerinin cezâsını çektiler. |
|
İBN-İ KESİR |
Bunun için işledikleri kötülüklere uğradılar ve alay ettikleri şey onları kuşattı. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Böylece işledikleri kötülükleri kendilerine isabet etti ve alaya aldıkları şey, kendilerini sarıp kuşatıverdi. |
|
BEKİR SADAK |
Bu yuzden, isledikleri kotuluklere ugradilar ve alay ettikleri sey onlari kusatti. * |
|
CELAL YILDIRIM |
Bu sebeple, işledikleri kötülükler, onlara yetişip dokunmuş ve alaya aldıkları şey de onları kuşatmıştır. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Onun için yapdıklarının cezası onları çarpmış, istihza edegeldikleri (hakıykat) çepçevre kendilerini kuşatıvermişdir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Bunun için, yaptıkları fena işlerin cezası, başlarına felâket oldu ve alay edip durdukları o azab, kendilerini kuşatıverdi. |
|
ALİ BULAÇ |
Böylece işledikleri kötülükleri kendilerine isabet etti ve alaya aldıkları şey, kendilerini sarıp-kuşatıverdi. |
|