وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَافِظِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Ve inne aleykum le hâfızîn(hâfızîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(10-11) Hâlbuki üzerinizde muhakkak bekçiler, değerli yazıcılar vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
(9-12) Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz. Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler, değerli yazıcılar vardır; onlar, yapmakta olduklarınızı bilir. |
|
ELMALILI SADE |
Halbuki, üzerinizde gözcüler var. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(10-12) Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde bekçiler vardır. Çok mükerrem yazıcılar vardır. Ne yapar olduklarınızı bilirler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Şüphesiz başınızda bekçiler vardır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve şüphe yok ki size koruyucular memûr edilmiştir elbette. |
|
İBN-İ KESİR |
Halbuki sizin üzerinizde koruyucular vardır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var, |
|
BEKİR SADAK |
(10-12) Oysa, yaptiklarinizi bilen degerli yazicilar sizi gozetlemektedirler. |
|
CELAL YILDIRIM |
(10-11) Şüpheniz olmasın ki, üzerinizde koruyucular, şerefli saygıdeğer kâtipler var. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Halbuki sizin üstünüzde hakıykî bekçiler, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Halbuki üzerinizde gözetleyici melekler var, |
|
ALİ BULAÇ |
Oysa gerçekten sizin üzerinizde koruyucular var, |
|