مُسَوَّمَةً عِنْدَ رَبِّكَ ۖ وَمَا هِيَ مِنَ الظَّالِمِينَ بِبَعِيدٍ |
ARAPÇA LATİN |
Musevvemeten inde rabbik(rabbike), ve mâ hiye minez zâlimîne bi baîd(baîdin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(82-83) (Azap) emrimiz gelince oranın altını üstüne getirdik. Üzerine de Rabbinin katında işaretlenmiş pişirilmiş balçıktan taşlar yağdırdık. Bunlar zalimlerden uzak değildir. |
|
DİYANET VAKFI |
(O taşlar:) Rabbin katında işaretlenerek (yağdırılmıştır). Onlar zalimlerden uzak değildir. |
|
ELMALILI SADE |
Rabbin katında damgalanmıştı ve bunlar zalimlerden uzak değildir! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(O taşlar) Rabbin indinde nişanlanmış idi, ve o, zalimlerden uzak değildir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bunlar Rabbinin katında dökülüp damgalanmış taşlardı. Bu tür bir azap, zalimlerin uzağında değildir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Sanki damgalanmıştı Rabbinin indinde de azâp için hazırlanmıştı o taşlar ve onlar, şimdi de zâlimlerden uzak değil. |
|
İBN-İ KESİR |
Ki bu taşlar, Rabbının katında işaretlenmiştir. Bunlar zalimlerden hiç bir zaman uzak olmayacaktır. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Rabbinin katında ´belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış´ olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir. |
|
BEKİR SADAK |
(82-83) Buyrugumuz gelince oralarin altini ustune getirdik; uzerine Rabbinin katindan, isaretli olarak yigin yigin sert tas yagdirdik. Bunlar zalimlerden hicbir zaman uzak olmayacaktir.* |
|
CELAL YILDIRIM |
Buyruğumuz gelince (ülkenin) üstünü altına getirdik; birbiri üzerine konulmuş pişmiş balçık (gibi) taşlar yağdırdık ki bu taşlar Allah yanında belirlenmişti ve zâlimlerden de asla uzak değildi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(82-83) Vaktaki (azâb) emrimiz geldi, (o memleketin) üstünü altına getirdik ve tepelerine balçıkdan pişirilmiş, istif edilmiş taşlar yağdırdik ki onlar Rabbinin katında hep damgalanmışlardı. Onlar zaalimlerden uzak değildir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Ki onlar, Rabbinin katında (hükmünde) azab için damgalanmışlardı. Bu taşlar, senin ümmetinin zalimlerinden de uzak değildir. (Onların da başına yağar.) |
|
ALİ BULAÇ |
Rabbinin Katında ´belli bir biçime sokulmuş, damgalanmış´ olarak. Bunlar zalimlerden uzak değildir. |
|