إِلَىٰ فِرْعَوْنَ وَمَلَئِهِ فَاتَّبَعُوا أَمْرَ فِرْعَوْنَ ۖ وَمَا أَمْرُ فِرْعَوْنَ بِرَشِيدٍ |
ARAPÇA LATİN |
İlâ fir’avne ve melâihî fettebeû emre fir’avn(fir’avne), ve mâ emru fir’avne bi reşîd(reşîdin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(96-97) Andolsun, biz Mûsâ’yı âyetlerimizle ve apaçık bir mucize ile Firavun’a ve onun ileri gelen adamlarına peygamber gönderdik de ileri gelenler Firavun’un emrine uydular. Hâlbuki Firavun’un emri doğru değildi. |
|
DİYANET VAKFI |
(96-97) Andolsun ki Musa´yı da mucizelerimizle ve apaçık bir delille Firavun´a ve onun ileri gelenlerine gönderdik. Fakat onlar Firavun´un emrine uydular. Oysa Firavun´un emri doğru değildi. |
|
ELMALILI SADE |
Firavun´a ve onun ileri gelenlerine; onlar, Firavun´un emrine uydular. Oysa Firavun´un emri akıllıca değildir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Fir´avun´a ve onun ileri gelenlerine. Onlar ise Fir´avun´un emrine uydular. Halbuki, Fir´avun´un emri doğru değildi. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onu Firavun´a ve yandaşlarına gönderdik. Yândaşları Firavun´un emrine uydular. Oysa Firavun´un emri doğruya iletici değildir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Firavun´a ve kavminden ileri gelenlere fakat gene de onlar Firavun´un buyruğuna uymuşlardı, halbuki Firavun´un buyruğu, hiç de doğruyu göstermiyor, hayra sevketmiyordu. |
|
İBN-İ KESİR |
Yine de onlar Firavun´un emrine uydular. Oysa Firavun´un emri hiç de doğru değildi. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Firavun´a ve onun önde gelen çevresine. Onlar Firavun´un emrine uymuşlardı. Oysa Firavun´un emri doğruya götürücü (irşad edici) değildi. |
|
BEKİR SADAK |
(96-97) And olsun ki Musa´yi FIravun ve erkanina mucizeleremizle, apacik bir delil ile gonderdik. Firavun´un buyruguna uydular, oysa Firavun´un buyurdugu sagduyuya uygun degildi. |
|
CELAL YILDIRIM |
And ollsun ki, biz Musa´ yi da âyetlerimizle ve açık-sağlam belge ile Fir´avn´a ve onun (milletinin) ileri gelenlerine gönderdik. Bununla beraber onlar (o ileri gelenler) yine de Fir´avn´ın emrine uydular. Oysa Fir´avn´ın emri doğru ve sıhhatli değildi. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(96-97) Andolsun ki biz Musâyı da Fir´avna ve onun ileri gelenlerine mucizelerimizle ve apaçık bir hüccetle gönderdik de yine onlar Fir´avnın emrine tâbi oldular. Halbuki Fir´avn´ın emri hiç de salâhiyyetli ve dürüst değildi. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(96-97) Şânım hakkı için, biz Mûsa’yı da Firavuna ve kavminin ileri gelenlerine mûcizelerimizle ve apaçık Asâ hüccetimizle gönderdik de, onlar, Firavun’un emrine uydular. Firavun’un emri ise hak değildi (sapıklıktı.). |
|
ALİ BULAÇ |
Firavun´a ve onun önde gelen çevresine. Onlar Firavun´un emrine uymuşlardı. Oysa Firavun´un emri doğruya-götürücü (irşad edici) değildi. |
|