كَلَّا إِذَا دُكَّتِ الْأَرْضُ دَكًّا دَكًّا |
ARAPÇA LATİN |
Kellâ izâ dukketil ardu dekken dekkâ(dekken). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Hayır, yeryüzü (kıyamet sarsıntısıyla) parça parça olup dağıldığı zaman, |
|
DİYANET VAKFI |
(21-22) Ama yeryüzü parça parça döküldüğü, Rabbin(in emri) geldiği ve melekler saf saf dizildiği zaman (her şey ortaya çıkacaktır). |
|
ELMALILI SADE |
Hayır, hayır, yer üst üste sarsıntılarla düzlendiği zaman, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Hayır hayır. Yer dağılıp parça parça parçalanınca. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hayır, yer çarpılıp paralandığı zaman, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İş öyle değil, hayır, yer bir kere paramparça olup dümdüz bir hâle geldi mi. |
|
İBN-İ KESİR |
Ama yer; parça parça dağıtıldığında. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu, |
|
BEKİR SADAK |
Ama yer, carpilip paralandigi zaman; |
|
CELAL YILDIRIM |
Hayır, hayır; (bu tutumunuz çok kötü!) Yer sarsılıp parça parça bölündüğü (sonra da dümdüz duruma geldiği) zaman, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Hakkaa ki yer (zelzeleyle) parça parça dağıtıldığı zaman, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Hayır, (bunların hiç biri uygun değildir). Ne zaman ki arz, çarpıla çarpıla toz duman edilir, |
|
ALİ BULAÇ |
Hayır; yer, parça parça yıkılıp darmadağın olduğu, |
|