كَذَّبَتْ ثَمُودُ وَعَادٌ بِالْقَارِعَةِ |
ARAPÇA LATİN |
Kezzebet semûdu ve âdun bil kâriah(kâriati). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Semûd ve Âd kavimleri, yüreklerini hoplatacak olan büyük felaketi (Kıyameti) yalanladılar. |
|
DİYANET VAKFI |
Semûd ve Âd kavimleri, kapılarını çalacak felâketi (kıyameti) yalan saymışlardı. |
|
ELMALILI SADE |
Semud ve Ad inanmadı o (beyinlerinde patlayacak) kıyamete! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Semûd ve Âd kavimleri. O korkunç vak´ayı (yani Kıyameti) yalan saymıştı. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Semûd ve Âd, mutlaka patlak verecek olan kıyameti yalan saydılar. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yalanladı Semûd ve Âd, insanların başına kopan, akıllarını dağıtan kıyâmeti. |
|
İBN-İ KESİR |
Semud ve Ad, tepelerine inecek olanı yalanladılar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Semûd ve Ad (toplumları), ´mutlaka patlak verecek kıyamet´i yalan saydılar. |
|
BEKİR SADAK |
Semud ve Ad milletleri tepelerine inecek bu gercegi yalanladilar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Semûd ve Âd (kavimleri), inecek o müthiş felâketi yalan saydılar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Semuud ile Aad (kavmleri ta yüreklerinde) patlayacak olan o kıyameti tekzîb etdi (ler). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Salih’in kavmi) Semûd ve (Hûd’un kavmi) Âd, o kıyamete inanmadı. |
|
ALİ BULAÇ |
Semud ve Ad (toplumları), karia’yı yalan saydılar. |
|