Hakka Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Gerçekleşecek olan; Facebook'ta Paylaş
2 (Evet) nedir o gerçekleşecek olan? Facebook'ta Paylaş
3 Gerçekleşecek olanın (kıyametin) ne olduğunu sen nereden bileceksin? Facebook'ta Paylaş
4 Semûd ve Âd kavimleri, kapılarını çalacak felâketi (kıyameti) yalan saymışlardı. Facebook'ta Paylaş
5 Semûd´a gelince: Onlar pek zorlu (bir sarsıntı) ile helâk edildiler. Facebook'ta Paylaş
6 Âd kavmi ise, uğultulu, kasıp kavuran bir fırtına ile mahvedildiler. Facebook'ta Paylaş
7 Allah onu, ardarda yedi gece, sekiz gün onların üzerine musallat etti. Öyle ki (eğer orada olsaydın), o kavmi, içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün. Facebook'ta Paylaş
8 Şimdi onlardan arda kalan bir şey görüyor musun? Facebook'ta Paylaş
9 Firavun, ondan öncekiler ve altı üstüne getirilen beldeler halkı (Lût kavmi) hep o günahı (şirki) işlediler. Facebook'ta Paylaş
10 Böylece Rablerinin peygamberlerine karşı geldiler, O da onları pek şiddetli bir şekilde yakalayıverdi. Facebook'ta Paylaş
11 Şüphesiz, su bastığı vakit sizi gemide biz taşıdık; Facebook'ta Paylaş
12 Onu sizin için bir ibret ve öğüt yapalım ve belleyici kulaklar onu bellesin diye. Facebook'ta Paylaş
13 (13-15) Artık Sûr´a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar). Facebook'ta Paylaş
14 (13-15) Artık Sûr´a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar). Facebook'ta Paylaş
15 (13-15) Artık Sûr´a bir defa üflendiği, yeryüzü ve dağlar kaldırılıp birbirine tek çarpışla çarpılıp darmadağın edildiği zaman, işte o gün olacak olur (kıyamet kopar). Facebook'ta Paylaş
16 Gök de yarılır ve artık o gün o, çökmeye yüz tutar. Facebook'ta Paylaş
17 Melekler onun (göğün) etrafındadır. O gün Rabbinin arşını, bunların da üstünde sekiz (melek) yüklenir. Facebook'ta Paylaş
18 (Ey insanlar!) O gün (hesap için) huzura alınırsınız; size ait hiçbir sır gizli kalmaz. Facebook'ta Paylaş
19 (19-20) Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der. Facebook'ta Paylaş
20 (19-20) Kitabı sağ tarafından verilen: Alın, kitabımı okuyun; doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum, der. Facebook'ta Paylaş
21 (21-23) Artık o, meyveleri sarkmış yüce bir cennette hoşnut kalacağı bir hayat içindedir. Facebook'ta Paylaş
22 (21-23) Artık o, meyveleri sarkmış yüce bir cennette hoşnut kalacağı bir hayat içindedir. Facebook'ta Paylaş
23 (21-23) Artık o, meyveleri sarkmış yüce bir cennette hoşnut kalacağı bir hayat içindedir. Facebook'ta Paylaş
24 (Onlara denir ki:) Geçmiş günlerde işlediklerinize (iyi amellerinize) karşılık, âfiyetle yeyin, için. Facebook'ta Paylaş
25 (25-26) Kitabı sol tarafından verilene gelince, o: Keşke, der, bana kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! Facebook'ta Paylaş
26 (25-26) Kitabı sol tarafından verilene gelince, o: Keşke, der, bana kitabım verilmeseydi de, hesabımın ne olduğunu bilmeseydim! Facebook'ta Paylaş
27 Keşke onunla (ölümümle) her iş olup bitseydi! Facebook'ta Paylaş
28 Malım bana hiç fayda sağlamadı; Facebook'ta Paylaş
29 Saltanatım da benden (koptu), yok olup gitti. Facebook'ta Paylaş
30 Onu yakalayın da, (ellerini boynuna) bağlayın; Facebook'ta Paylaş
31 Sonra alevli ateşe atın onu! Facebook'ta Paylaş
32 Sonra da onu yetmiş arşın uzunluğunda bir zincir içinde oraya sokun! Facebook'ta Paylaş
33 Çünkü o, ulu Allah´a iman etmezdi, Facebook'ta Paylaş
34 Yoksulu doyurmaya teşvik etmezdi. Facebook'ta Paylaş
35 Bu sebeple, bugün burada onun candan bir dostu yoktur. Facebook'ta Paylaş
36 (36-37) Ancak günahkârların yediği kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur. Facebook'ta Paylaş
37 (36-37) Ancak günahkârların yediği kanlı irinden başka yiyeceği de yoktur. Facebook'ta Paylaş
38 (38-39) Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, Facebook'ta Paylaş
39 (38-39) Görebildikleriniz ve göremedikleriniz üzerine yemin ederim ki, Facebook'ta Paylaş
40 Hiç şüphesiz o (Kur´an), çok şerefli bir elçinin sözüdür. Facebook'ta Paylaş
41 Ve o, bir şair sözü değildir. Ne de az iman ediyorsunuz! Facebook'ta Paylaş
42 Bir kâhin sözü de değildir (o). Ne de az düşünüyorsunuz! Facebook'ta Paylaş
43 (O), âlemlerin Rabbi tarafından indirilmiştir. Facebook'ta Paylaş
44 Eğer (Peygamber) bize atfen bazı sözler uydurmuş olsaydı, Facebook'ta Paylaş
45 Elbette onu kıskıvrak yakalardık. Facebook'ta Paylaş
46 Sonra onun can damarını koparırdık (onu yaşatmazdık). Facebook'ta Paylaş
47 Hiçbiriniz buna mâni de olamazdınız. Facebook'ta Paylaş
48 Doğrusu o (Kur´an), takvâ sahipleri için bir öğüttür. Facebook'ta Paylaş
49 İçinizde (onu) yalan sayanlar bulunduğunu şüphesiz bilmekteyiz. Facebook'ta Paylaş
50 Muhakkak o, kâfirler için bir iç yarasıdır. Facebook'ta Paylaş
51 Ve o, gerçekten kat´î bilginin ta kendisidir. Facebook'ta Paylaş
52 O halde, ulu Rabbinin adını yüceltip noksanlıklardan tenzih et. Facebook'ta Paylaş