لَهُمْ فِيهَا زَفِيرٌ وَهُمْ فِيهَا لَا يَسْمَعُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Lehum fîhâ zefîrun ve hum fîhâ lâ yesmeûn(yesmeûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onların orada derin bir iç çekişleri vardır! Onlar orada hiçbir şey işitmezler. |
|
DİYANET VAKFI |
Orada onlara inim inim inlemek düşer. Yine onlar orada (hiçbir iyi haber) duymazlar. |
|
ELMALILI SADE |
Onların orada öyle bir iç çekişleri var ki, tapılanlar orada oldukları halde işitmezler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Onlar için orada gayet şiddetli bir nefes alma vardır ve onlar orada (hiçbir şey) işitemezler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar orada hırıltılı sesler çıkararak inleyeceklerdir ve kulakları hiçbir ses işitemeyecektir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Orada şiddetle inleyerek nefes alacak onlar ve onlar, orada hiçbir şey duymayacaklar. |
|
İBN-İ KESİR |
Orada inim inim inleyecekler ve bir şey de işitmeyeceklerdir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Orda kendileri için, ´kemikleri çatırdatan inlemeler´ vardır. Onlar orda işitmezler de. |
|
BEKİR SADAK |
Orada onlara ah etmek vardir; birsey de isitemezler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlara, orada ah, vah edip inlemek vardır ve orada bir şey de işitmiyeceklerdir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Orada (hakları) inim inim inlemekdir onların (tapılanların). Bunlar orada da (sağır olub bir şey) duymayacaklardır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Öyle ki, o putlara tapanların, orada iniltileri vardır, ve onlar orada hiç bir merhamet sesi duymazlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Orda kendileri için, ´kemikleri çatırdatan inlemeler´ vardır. Onlar orda işitmezler de. |
|