إِنَّهُ يَعْلَمُ الْجَهْرَ مِنَ الْقَوْلِ وَيَعْلَمُ مَا تَكْتُمُونَ |
ARAPÇA LATİN |
İnnehu ya’lemul cehre minel kavli ve ya’lemu mâ tektumûn(tektumûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
“Şüphesiz, Allah sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir.” |
|
DİYANET VAKFI |
Şüphesiz Allah sözün açığını da bilir, gizli tuttuklarınızı da bilir. |
|
ELMALILI SADE |
Şüphesiz ki O, söylenenin açığa vurulanını da bilir gizlediğinizi de bilir. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
«Şüphe yok ki, sözden açığa vurulanı da, gizlediklerinizi de bilir.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hiç kuşkusuz Allah, açıkça söylediğiniz sözleri bildiği gibi içinizde sakladığınız duyguları da bilir. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Şüphe yok ki o, açık konuşulan sözü de bilir, gizlediğiniz sözü de. |
|
İBN-İ KESİR |
Doğrusu O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediklerinizi de bilir. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir.» |
|
BEKİR SADAK |
«Dogrusu O, aciga vurulan sozu de bilir, gizlediklerinizi de bilir.» |
|
CELAL YILDIRIM |
Şüphesiz ki O, sözün açığa vurulanını da bilir, gizlediğinizi de bilir. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Hiç şübhesiz ki sözün açığını da O biliyor, gizlemekde olduğunuzu da O biliyor». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Şüphe yok ki Allah, söylenen sözden açığa vurulanı da bilir, gizliliklerinizi de bilir. |
|
ALİ BULAÇ |
"Şüphesiz O, sözün açıkta söylenenini de bilmekte, saklamakta olduklarınızı da bilmektedir." |
|