فَلَمَّا أَحَسُّوا بَأْسَنَا إِذَا هُمْ مِنْهَا يَرْكُضُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Fe lemmâ ehassû be’senâ izâ hum minhâ yerkudûn(yerkudûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar azabımızı hissedince, hemen oradan süratle kaçıyorlardı. |
|
DİYANET VAKFI |
Azabımızı hissettiklerinde bir de bakarsın ki oralardan (azap bölgesinden) kaçıyorlar! |
|
ELMALILI SADE |
Azabımızı hissettikleri zaman, hemen oradan üzengi tepiyorlardı (kaçıyorlardı). |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Vaktâ ki, onlar Bizim azabımızı hissettiler. Onlar hemen oralardan süratle kaçınmaya başladılar. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Bu zalimler azabımızın gelip çattığını farkettiklerinde derhal şehirlerinden kaçmaya koyuluyorlardı. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Azâbımızı hissettiler mi hemen kaçmaya başlıyorlardı ondan. |
|
İBN-İ KESİR |
Bizim baskınımızı hissettikleri zaman; onlar, oradan kaçmaya yelteniyordu |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Bizim zorlu azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı. |
|
BEKİR SADAK |
Onlar bizim baskinimizi hissettiklerinde, oradan kacmaga koyuluyorlardi. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlar, yok edici baskınımızı hissedince hemen oradan tabana kuvvet kaçmağa koyuldular. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Evet), onlar azabımızı his (ve müşahede) etdikleri zaman hemen oralardan harıl harıl kaçıyorlardı. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar azabımızın şiddetini duydukları zaman memleketlerinden kaçıyorlardı. |
|
ALİ BULAÇ |
Bizim zorlu-azabımızı hissettikleri zaman, oradan büyük bir hızla uzaklaşıp kaçıyorlardı. |
|