الَّذِينَ يَخْشَوْنَ رَبَّهُمْ بِالْغَيْبِ وَهُمْ مِنَ السَّاعَةِ مُشْفِقُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Ellezîne yahşevne rabbehum bil gaybi ve hum mines sâati muşfikûn(muşfikûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Onlar, görmedikleri hâlde Rablerinden içten içe korkarlar. Onlar kıyamet gününden de korkarlar. |
|
DİYANET VAKFI |
(O takvâ sahipleri ki) onlar, görmedikleri halde Rablerine candan saygı gösterirler. Yine onlar, kıyametten korkan kimselerdir. |
|
ELMALILI SADE |
O takva sahipleri için ki, gıyabında Rablerinden korkarlar ve kıyamet endişesiyle titrer dururlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
O muttakîler ki Rablerinden tenhada da büyük bir korku ile korkarlar ve onlar Kıyametten de titreyicilerdir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Onlar Rabb´lerinden görmeden korkarlar ve kıyamet gününün dehşetinden ürkerler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
O çekinenler, görmedikleri halde Rablerinden korkarlar ve kıyâmetten ürküp titrerler. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar ki görmedikleri halde, Rabblarından korkarlar ve kıyamet saatından titrerler. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Onlar, Rablerine karşı gayb ile (O´nu görmedikleri halde) bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyamet saatinden ´içleri titremekte olanlardır.´ |
|
BEKİR SADAK |
Onlar gormedikleri halde Rablerinden korkarlar; kiyamet saatinden de titrerler. |
|
CELAL YILDIRIM |
O sakınanlar ki Rablarından gıyabında saygı ile korkarlar ve Kıyametin meydana geliş saatinden endişe içinde titreyip dururlar. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Öyle takvaa saahibleri) ki onlar tenhâda da Rablerine candan saygı gösterirler. Onlar kıyâmetden korkanlardır. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Onlar, o takva sahibleridir ki, yalnızlıkta Rablerinden titrerler ve onlar, kıyamet azabından da korkarlar. |
|
ALİ BULAÇ |
Onlar, Rablerine karşı gayb ile (O´nu görmedikleri halde) bir haşyet içindedirler ve onlar, kıyamet saatinden ´içleri titremekte olanlardır.´ |
|