قَالُوا سَمِعْنَا فَتًى يَذْكُرُهُمْ يُقَالُ لَهُ إِبْرَاهِيمُ |
ARAPÇA LATİN |
Kâlû semi’nâ feten yezkuruhum yukâlu lehû ibrâhîm(ibrâhîmu). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(İçlerinden bazıları), “İbrahim denilen bir gencin onları diline doladığını duyduk” dediler. |
|
DİYANET VAKFI |
(Bir kısmı:) Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrahim denilirmiş, dediler. |
|
ELMALILI SADE |
(Aralarında): «İbrahim adında bir delikanlının, bunlara dil uzattığını duymuştuk; |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Dediler ki: «Kendisine İbrahim denilen bir genci işittik ki, onları anıp duruyormuş.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Duyduğumuza göre ´İbrahim adında bir delikanlı bu ilahlarımıza dil uzatıyordu´ dediler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Bir genç duymuştuk dediler, İbrâhim deniyordu adına, onlardan bahsediyordu. |
|
İBN-İ KESİR |
Dediler ki: Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını duymuştuk. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik» dediler. |
|
BEKİR SADAK |
(60-61) Bazilari: «Ibrahim denen bir gencin onlari diline doladigini duymustuk» deyince, «O halde bunlarin sahidlik edebilmeleri icin onu halkin gozu onune getirin» dediler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlardan bir kısmı, «İbrahim denen bir gene bunları diline dolayıp duruyordu» dediler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Dediler: «İşitdik ki kendisine Ibrâhîm denilen bir gene bunları diline doluyordu». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Yine kâfirlerden bir takımı) dediler: “- İşittik ki, bir delikanlı bunları kötülüyor, kendisine İbrâhîm deniyormuş.” |
|
ALİ BULAÇ |
"Kendisine İbrahim denilen bir gencin bunları diline doladığını işittik" dediler. |
|