قَالُوا حَرِّقُوهُ وَانْصُرُوا آلِهَتَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ فَاعِلِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Kâlû harrikûhu vansurû âlihetekum in kuntum fâılîn(fâılîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(İçlerinden bazıları), “Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın da ilâhlarınıza yardım edin” dediler. |
|
DİYANET VAKFI |
(Bir kısmı:) Eğer iş yapacaksanız, yakın onu da tanrılarınıza yardım edin! dediler. |
|
ELMALILI SADE |
(Onlar): «Siz bunu yakın da tanrılarınızın öcünü alın, eğer birşey yapacaksanız!» dediler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Dediler ki: «O´nu yakınız ve ilâhlarınıza yardım ediniz. Eğer yapacak kimseler iseniz.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
O zaman soydaşları «Eğer ilahlarınızın tarafını tutacaksanız İbrahim´i ateşe atınız da böylece onları destekleyiniz» dediler. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Bir şey yapacaksanız dediler, yakın onu da mâbutlarınıza yardım edin. |
|
İBN-İ KESİR |
Onlar: Bir şey yapacaksanız şunu yakın da tanrılarınıza yardım edin, dedi |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Dediler ki: «Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun.» |
|
BEKİR SADAK |
Onlar: «Bir sey yapacaksaniz, sunu yakin da tanrilariniza yardim edin» dediler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Onlar, «eğer (İbrahim´e ceza olarak bir şey) yapacaksanız onu ateşte yakın da tanrılarınıza yardımcı olun» dediler. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Dediler: «Ona yakın! (bu suretle) Tanrılarınıza yardım edin, eğer (bir iş) yapanlarsanız». |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Nemrud ve kavmi şöyle) dediler: “- Bunu (İbrâhîm’i) yakın da İlâhlarınızın öcünü alın; eğer bir iş yapacaksanız...” |
|
ALİ BULAÇ |
Dediler ki: "Eğer (bir şey) yapacaksanız, onu yakın ve ilahlarınıza yardımda bulunun." |
|