Müddessir Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Ey kaftanına bürünmüş. Facebook'ta Paylaş
2 Kalk artık korkut. Facebook'ta Paylaş
3 (3-4) Ve Rabbini büyüklük ile an. Ve elbiseni imdi temizle. Facebook'ta Paylaş
4 (3-4) Ve Rabbini büyüklük ile an. Ve elbiseni imdi temizle. Facebook'ta Paylaş
5 (5-6) Azaba sebep olacak günahtan artık uzak ol! Çok görerek minnette bulunma. Facebook'ta Paylaş
6 (5-6) Azaba sebep olacak günahtan artık uzak ol! Çok görerek minnette bulunma. Facebook'ta Paylaş
7 (7-8) Ve Rabbin için artık sabret. Çünkü, Sûr´a üfürülünce. Facebook'ta Paylaş
8 (7-8) Ve Rabbin için artık sabret. Çünkü, Sûr´a üfürülünce. Facebook'ta Paylaş
9 (9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim. Facebook'ta Paylaş
10 (9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim. Facebook'ta Paylaş
11 (9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim. Facebook'ta Paylaş
12 (9-12) İşte o gün çok çetin gündür. Kâfirlerin üzerlerine kolay değildir. Bırak bana o tek başına yarattığım şahsı. Ve onun üzerine uzunca boylu mal verdim. Facebook'ta Paylaş
13 (13-15) Ve yanında hazır oğullar (verdim). Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim. Sonra da arttırayım diye tamahkar bulunuyor. Facebook'ta Paylaş
14 (13-15) Ve yanında hazır oğullar (verdim). Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim. Sonra da arttırayım diye tamahkar bulunuyor. Facebook'ta Paylaş
15 (13-15) Ve yanında hazır oğullar (verdim). Ve onun için bir döşemekle döşeyiverdim. Sonra da arttırayım diye tamahkar bulunuyor. Facebook'ta Paylaş
16 (16-17) Hayır. Şüphe yok ki o Bizim âyetlerimiz için bir muannid oldu. Onu yüklenmesi pek meşakkatli bir şey ile mükellef kılacağım. Facebook'ta Paylaş
17 (16-17) Hayır. Şüphe yok ki o Bizim âyetlerimiz için bir muannid oldu. Onu yüklenmesi pek meşakkatli bir şey ile mükellef kılacağım. Facebook'ta Paylaş
18 (18-19) Şüphe yok ki o, düşündü ve ölçtü biçti. Artık kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Facebook'ta Paylaş
19 (18-19) Şüphe yok ki o, düşündü ve ölçtü biçti. Artık kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Facebook'ta Paylaş
20 (20-21) Sonra kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Sonra bakıverdi. Facebook'ta Paylaş
21 (20-21) Sonra kahrolası, nasıl ölçtü biçti. Sonra bakıverdi. Facebook'ta Paylaş
22 (22-23) Sonra kaşını çattı, suratını astı. Sonra gerisine döndü ve böbürlendi. Facebook'ta Paylaş
23 (22-23) Sonra kaşını çattı, suratını astı. Sonra gerisine döndü ve böbürlendi. Facebook'ta Paylaş
24 (24-25) Artık dedi ki: «Bu, naklolunagelen, bir sihirden başka değildir. Bu başka değil, ancak insan lâkırdısıdır.» Facebook'ta Paylaş
25 (24-25) Artık dedi ki: «Bu, naklolunagelen, bir sihirden başka değildir. Bu başka değil, ancak insan lâkırdısıdır.» Facebook'ta Paylaş
26 (26-27) Onu cehenneme yaslayacağım. Sana ne bildirdi; cehennem nedir? Facebook'ta Paylaş
27 (26-27) Onu cehenneme yaslayacağım. Sana ne bildirdi; cehennem nedir? Facebook'ta Paylaş
28 Ne bırakır ve ne de terkeder, Facebook'ta Paylaş
29 İnsan için çok yakıcıdır. Facebook'ta Paylaş
30 Onun üzerinde ondokuz (bekçi) vardır. Facebook'ta Paylaş
31 Ve Biz cehennemin muhafızlarını meleklerden başka kılmadık ve onların adetlerini kâfir olanlar için ancak bir fitne kılmış olduk. Tâ ki kendilerine kitap verilmiş olanlar, yakîn getirsinler. Ve imân etmiş olanlara da imân arttırsın ve kitap verilmiş olanlar ile mü´min bulunanlar, şüpheye düşmesinler. Ve kalblerinde bir maraz bulunanlar ile kâfirler de desin ki: «Allah bununla bir mesel olarak ne murad etmiş?» İşte Allah, dilediği kimseyi böyle dalâlete düşürür ve dilediği kimseye de hidâyet nâsib buyurur ve Rabbin ordularını ancak kendisi bilir ve o, insan için ancak bir öğüttür. Facebook'ta Paylaş
32 (32-33) Hayır. Kasem olsun kamere. Ve döndüğü an o geceye. Facebook'ta Paylaş
33 (32-33) Hayır. Kasem olsun kamere. Ve döndüğü an o geceye. Facebook'ta Paylaş
34 (34-35) Ve açtığı vakit o sabaha. Şüphe yok ki, o (cehennem) elbette büyüklerin biridir. Facebook'ta Paylaş
35 (34-35) Ve açtığı vakit o sabaha. Şüphe yok ki, o (cehennem) elbette büyüklerin biridir. Facebook'ta Paylaş
36 (36-38) İnsan için bir korkutucu olarak. Sizden ileri gitmek veya geri kalmak isteyen kimse için. Her nefs, kazanmış olduğu şeye bağlıdır. Facebook'ta Paylaş
37 (36-38) İnsan için bir korkutucu olarak. Sizden ileri gitmek veya geri kalmak isteyen kimse için. Her nefs, kazanmış olduğu şeye bağlıdır. Facebook'ta Paylaş
38 (36-38) İnsan için bir korkutucu olarak. Sizden ileri gitmek veya geri kalmak isteyen kimse için. Her nefs, kazanmış olduğu şeye bağlıdır. Facebook'ta Paylaş
39 (39-40) Ashâb-ı Yemîn ise müstesna. Onlar cennetlerdedirler, soruşurlar. Facebook'ta Paylaş
40 (39-40) Ashâb-ı Yemîn ise müstesna. Onlar cennetlerdedirler, soruşurlar. Facebook'ta Paylaş
41 (41-42) Günahkârlardan. «Sizi cehennemde bulunmaya ne şey sevketti?» Facebook'ta Paylaş
42 (41-42) Günahkârlardan. «Sizi cehennemde bulunmaya ne şey sevketti?» Facebook'ta Paylaş
43 (43-44) Dediler ki: «Biz namaz kılanlardan olmadık. Ve yoksullara taam verir de olmadık.» Facebook'ta Paylaş
44 (43-44) Dediler ki: «Biz namaz kılanlardan olmadık. Ve yoksullara taam verir de olmadık.» Facebook'ta Paylaş
45 «Ve biz bâtıla dalanlar ile beraber dalan kimseler olmuştuk.» Facebook'ta Paylaş
46 (46-47) «Ve biz ceza gününü tekzîp eder olmuştuk.. Bize ölüm gelinceye değin.» Facebook'ta Paylaş
47 (46-47) «Ve biz ceza gününü tekzîp eder olmuştuk.. Bize ölüm gelinceye değin.» Facebook'ta Paylaş
48 (48-49) Artık onlara şefaat edecek olanların şefaati bir fâide verecek değildir. Onlar için ne var ki öğütten yüz çeviriyorlar? Facebook'ta Paylaş
49 (48-49) Artık onlara şefaat edecek olanların şefaati bir fâide verecek değildir. Onlar için ne var ki öğütten yüz çeviriyorlar? Facebook'ta Paylaş
50 (50-52) Sanki onlar, arslanlardan ürkerek firar etmiş yaban eşekleridir. Yok, onlardan her biri diler ki kendisine neşredilmiş sahifeler verilmiş olsun. Facebook'ta Paylaş
51 (50-52) Sanki onlar, arslanlardan ürkerek firar etmiş yaban eşekleridir. Yok, onlardan her biri diler ki kendisine neşredilmiş sahifeler verilmiş olsun. Facebook'ta Paylaş
52 (50-52) Sanki onlar, arslanlardan ürkerek firar etmiş yaban eşekleridir. Yok, onlardan her biri diler ki kendisine neşredilmiş sahifeler verilmiş olsun. Facebook'ta Paylaş
53 Hayır. Doğrusu (onlar) ahiretten korkmazlar. Facebook'ta Paylaş
54 (54-55) Yok yok. Şüphesiz ki, o, bir öğüttür. Artık kim dilerse onu okuyarak öğüt alır. Facebook'ta Paylaş
55 (54-55) Yok yok. Şüphesiz ki, o, bir öğüttür. Artık kim dilerse onu okuyarak öğüt alır. Facebook'ta Paylaş
56 Maamafih düşünüp tefekkür edemezler, meğer ki Allah dilesin, kendisinden korkulacak olan ve mağfiret buyurmaya ehl olan da ancak O (Hâlık-i Kerîm)dir. Facebook'ta Paylaş