Enfal Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Sana savaş ganimetlerinin bölüşümü hakkında soru sorarlar. De ki; ganimetler hakkında hüküm verme yetkisi Allah´a ve Peygamber´e aittir. Buna göre eğer mümin iseniz, Allah´dan korkunuz, ilişkilerinizi düzeltiniz, Allah´a ve Peygamber´e itaat ediniz. Facebook'ta Paylaş
2 Müminler ancak öyle kimselerdir ki, Allah anıldığında kalpleri ürperir, yanlarında Allah´ın ayetleri okunduğu zaman bu ayetler imanlarını arttırır, pekiştirir ve sadece Rabblerine dayanırlar. Facebook'ta Paylaş
3 Onlar namazı kılarlar ve kendilerine bağışladığımız rızıklardan başkalarına da verirler. Facebook'ta Paylaş
4 İşte gerçek mü´minler bunlardır. Onları Rabbleri katında yüksek dereceler, bağışlanma ve göz kamaştırıcı rızık beklemektedir. Facebook'ta Paylaş
5 (Ganimetlerin bölüşümü sırasında karşılaştığın bu hoşnutsuzluk) tıpkı mü´minlerin bir kesimi istemediği halde Rabbinin seni hak uğruna savaşmak için evinden çıkarmasına benzer. Facebook'ta Paylaş
6 Onlar sanki göz göre göre ölüme sürülüyorlarmış gibi, gerçek ortaya çıktıktan sonra seninle tartışıyorlar. Facebook'ta Paylaş
7 Allah, iki gruptan birinin hakkından geleceğinizi vadettiği zaman, siz güçsüz olan grubun size düşmesini istediniz. Oysa Allah sözleri aracılığı ile gerçeği yüceltmeyi ve kâfirlerin kökünü kazımayı, soylarını kurutmayı istiyordu. Facebook'ta Paylaş
8 Amaç, mücrimlerin hoşuna gitmese de gerçeği yüceltmek ve batılı ortadan kaldırmaktı. Facebook'ta Paylaş
9 Hani siz Rabbinizden yardım istediğinizde Allah bu çağrınıza ´Ben size ardarda gelecek bin kişilik bir melek ordusu ile yardım edeceğim´ diye cevap verdi. Facebook'ta Paylaş
10 Allah sadece müjde olsun ve kalpleriniz güven bulsun diye size bu yardımı yaptı. Zaten yardım, zafer doğrudan doğruya Allah katındandır. Hiç kuşkusuz Allah üstün iradeli ve hikmet sahibidir. Facebook'ta Paylaş
11 Hani Allah, korkunuzu gidermek için sizi hafif bir uykuya daldırmıştı. Ayrıca sizi temizlemek, şeytanın vesvesesinden arındırmak, kalplerinizi pekiştirip kaynaştırmak ve ayaklarınızın yere sağlam basmasını sağlamak için size gökten su indirdi. Facebook'ta Paylaş
12 Hani Rabbin meleklere «Ben sizinle beraberim, mü´minleri yüreklendirin, ben kafirlerin kalplerine korku salacağım, vurun boyunlarını, indirin darbelerinizi parmaklarına» diye vahyetti. Facebook'ta Paylaş
13 Şundan dolayı ki, onlar Allah´a ve Peygamber´e karşı çıktılar. Kim Allah´a ve Peygamber´e karşı çıkarsa bilsin ki, Allah´ın azabı ağırdır. Facebook'ta Paylaş
14 İşte size Allah´ın azabı, tadınız onu. Ayrıca kâfirler için cehennem azabı da vardır. Facebook'ta Paylaş
15 Ey mü´minler, kâfirlerin üzerinize doğru ilerleyen ordusu ile karşılaştığınız zaman sakın onlara arkanızı dönmeyiniz. Facebook'ta Paylaş
16 Savaş taktiği gereğince yer değiştirme ya da başka bir birliğe katılma amaçları dışında o gün kim kâfirlere arka dönerse, Allah´ın gazabına uğramış olarak döner. Onun varacağı yer cehennemdir. Orası ne fena bir dönüş yeridir. Facebook'ta Paylaş
17 Müşrikleri öldüren siz değildiniz, fakat Allah öldürdü onları. Onlara doğru toprak atarken, sen atmadın, fakat Allah attı. Allah kendi keremi ile mü´minleri güzel bir sınavdan geçirmek için bunu böyle yaptı. Hiç kuşkusuz Allah işitendir, bilendir. Facebook'ta Paylaş
18 Bunların yanısıra Allah kâfirlerin tuzaklarını boşa çıkarandır. Facebook'ta Paylaş
19 Ey müşrikler eğer zafer istiyorsanız, size zafer geldi (fakat aleyhinize çıktı). Eğer Peygamber´e karşı çıkmaktan vazgeçerseniz iyiliğinize olur. Yok eğer bir daha aynı şeyi yaparsanız biz de size yine aynı akibeti tattırırız. Topluluğunuz ne kadar kalabalık olursa olsun size hiçbir yarar sağlamayacaktır. Allah kesinlikle mü´minler ile beraberdir. Facebook'ta Paylaş
20 Ey mü´minler Allah´a ve Peygamber´e itaat ediniz: sözlerini işittiğiniz halde O´na sırt dönmeyiniz. Facebook'ta Paylaş
21 Onun söylediklerini işitmedikleri halde «işittik» diyenler gibi olmayınız. Facebook'ta Paylaş
22 Allah katında canlıların en kötüsü, düşünmeyen, gerçeği kavramayan sağır ve dilsizlerdir. Facebook'ta Paylaş
23 Eğer Allah onlarda hayır olduğunu bilseydi, kendilerine gerçeği işittirirdi. Oysa eğer gerçeği işittirse bile yine burun kıvırarak yüz çevirirlerdi. Facebook'ta Paylaş
24 Ey mü´minler, Allah ve Peygamberi sizi hayat bağışlayacak ilkelere çağırdıkları zaman bu çağrıya olumlu karşılık veriniz. Biliniz ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer ve siz O´nun huzurunda biraraya geleceksiniz. Facebook'ta Paylaş
25 Sadece aranızdaki zalimlerin başlarına gelmekle yetinmeyecek olan belâdan sakınınız. Biliniz ki, Allah´ın´ azabı ağırdır. Facebook'ta Paylaş
26 Hatırlayınız ki, bir zamanlar siz yeryüzünde ezilen, sayıca az bir gruptunuz, insanlar sizi kapıp götürecekler diye korkuyordunuz. Fakat şükredesiniz diye Allah size sığınak sağladı, helâl besinler sundu, sizi yardımı ile destekledi. Facebook'ta Paylaş
27 Ey mü´minler Allah´a, Peygamber´e hıyanet etmeyiniz. Yoksa üstlendiğiniz emanetlere bile bile hıyanet etmiş olursunuz. Facebook'ta Paylaş
28 Biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız sizin için aslında birer sınav konusudur ve büyük ödül Allah katındadır. Facebook'ta Paylaş
29 Ey mü´minler, eğer Allah´dan korkarsanız, O size iyiyi kötüden ayırd edebilecek bir nosyon, bir kriter bağışlar, kötülüklerinizi örter ve sizi affeder. Allah büyük lütuf sahibidir. Facebook'ta Paylaş
30 Hani kâfirler seni tutuklamak, öldürmek ya da Mekke´den sürmek amacı ile aleyhinde tuzak kurmuşlardı. Onlar tuzak kurarken Allah da tuzak kuruyordu. Hiç kuşkusuz Allah en etkili tuzak kurucudur. Facebook'ta Paylaş
31 Onlara ayetlerimiz okununca «işittik, istesek biz de bunlar gibisini söyleyebiliriz, bunlar eskilerin masallarından başka bir şey değildirler» dediler. Facebook'ta Paylaş
32 Hani onlar «Allah´ımız, eğer bu Kur´an senin tarafından gönderilmiş gerçek bir kitap ise, başımıza gökten taş yağdır ya da bizi acıklı bir azaba çarptır» dediler. Facebook'ta Paylaş
33 Oysa sen aralarında bulundukça, Allah onları azaba çarptırmaz. Ayrıca bağışlanma dilerlerken de Allah onları azaba çarptırmaz. Facebook'ta Paylaş
34 Yoksa onlar insanların Mescid-i Haram´a girmelerine engel oldukları halde, Allah onları niye azaba çarptırmasın ki? Onlar oranın korucuları değildiler. Oranın korucuları ancak Allah´ın yasaklarından sakınanlardır. Fakat çokları bunu bilmezler. Facebook'ta Paylaş
35 Onların Kâbe karşısında tapınmaları naradan ve alkıştan ibaretti. Süregelen inkârcılığınızın karşılığı olarak şimdi azabı tadın bakalım. Facebook'ta Paylaş
36 Kâfirler insanları Allah yolundan alıkoymak için mallarını harcarlar. Onlar mallarını bu uğurda harcayacaklar, sonra da bu harcama onlar için yürek acısı olacak, arkasından da yenilgiye uğrayacaklardır. Kâfirler cehennemde biraraya getirileceklerdir. Facebook'ta Paylaş
37 Ta ki, Allah murdarı temizden ayırdetsin ve murdarları üstüste koyup hep biraraya yığarak cehenneme atsın. İşte bunlar hüsrana uğrayanlardır. Facebook'ta Paylaş
38 Kâfirlere dedi ki; «Eğer saldırganlıklarından vazgeçerlerse geçmişteki suçları bağışlanır. Yok eğer eski tutumlarına dönerlerse, daha öncekiler için geçerli olan kurallar onlar için de işler.» Facebook'ta Paylaş
39 Fitnenin kökü kazınıp Allah´ın dini kesinlikle egemen oluncaya kadar onlarla savaşınız. Eğer yaptıklarından vazgeçerlerse, hiç şüphesiz Allah onların ne yaptıklarını görür. Facebook'ta Paylaş
40 Eğer yüz çevirirlerse biliniz ki, Allah sizin dostunuz ve dayanağınızdır. O ne güzel bir dost ve dayanak, ne güzel bir yardım edicidir. Facebook'ta Paylaş
41 Eğer Allah´a ve doğru ile eğrinin birbirinden ayrıldığı gün, yani iki ordunun Bedir´de karşılaştığı gün kulumuz Muhammed´e indirdiğimiz mesaja inanıyorsanız biliniz ki, ele geçirdiğiniz ganimet mallarının beşte biri Allah´a, Peygamber´e, Peygamber´in yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yarı yolda kalanlara aittir. Allah her şeye kadirdir. Facebook'ta Paylaş
42 Hani Bedir savaşında siz vadinin Medine´ye yakın yakasında, onlar Medine´ye uzak yakasında ve ticaret kervanı da vadi tabanına sizden daha yakın idi. Eğer bu şekilde buluşmak üzere sözleşseydiniz bile bu şekilde buluşamazdınız. Fakat Allah ortaya çıkması gereken bir sonucun gerçekleşmesi için bu buluşmayı böyle düzenledi. Böylece can veren bile bile can verecek, hayatta kalan da bile bile hayatta kalacaktı. Hiç kuşkusuz Allah Her şeyi işitir ve her şeyi bilir. Facebook'ta Paylaş
43 Hani Allah onları sana rüyanda az gösteriyordu. Eğer onları kalabalık gösterseydi moraliniz bozulur, bu konuda aranızda tartışmaya düşerdiniz. Fakat Allah, sizi bu tehlikeden korudu. Hiç şüphesiz O, kalplerin özünü bilir. Facebook'ta Paylaş
44 Allah, ortaya çıkması gereken sonucun gerçekleşmesi için savaş alanında karşılaştığınızda onları sizin gözlerinizde az gösteriyor, sizi de onların gözlerinde azaltıyordu. Her işin sonu Allah´a varır. Facebook'ta Paylaş
45 Ey mü´minler, bir savaş birliği ile karşılaştığınızda direniniz, Allah´ı çok anınız ki, başarıya eresiniz. Facebook'ta Paylaş
46 Allah´a ve Peygamberi´ne itaat ediniz. Aranızda tartışmaya, çekişmeye düşmeyiniz. Yoksa moraliniz bozulur, hızınız kaybolur. Sabrediniz. Çünkü Allah sabırlılar ile beraberdir. Facebook'ta Paylaş
47 Yurtlarından çalım satarak, halka gösteriş yaparak sefere çıkan ve insanları Allah yolundan alıkoyanlar gibi olmayınız. Şüphe yok ki, Allah onların bütün yaptıklarını bilgisi ile kuşatmıştır. Facebook'ta Paylaş
48 Hani şeytan onlara yaptıkları işleri güzel göstererek kendilerine «Bugün sizi hiçbir insan grubu yenemez, ben sizin arkanızdayım» dedi. Fakat iki ordu birbirini görünce, birdenbire geri dönerek, «Benim sizinle hiçbir ilgim yok, ben sizin görmediğinizi görüyorum, ben Allah´tan korkarım, çünkü Allah´ın azabı ağırdır» dedi. Facebook'ta Paylaş
49 Hani münafıklar ile kalplerinde hastalık bulunanlar «Bu müslümanları dinleri şımartıp yanılgıya düşürdü» dediler. Oysa kim Allah´a dayanırsa bilsin ki Allah, üstün iradeli ve hikmet sahibidir. Facebook'ta Paylaş
50 Melekler, kâfirlerin canlarını alırken keşki görseydiniz; onların yüzlerine ve sırtlarına vurarak şöyle derler: «Yakıcı azabı tadınız bakalım.» Facebook'ta Paylaş
51 İşte bu vaktiyle kendi ellerinizle hazırladığınız bir sonuçtur. Yoksa Allah kesinlikle kullarına haksızlık etmez. Facebook'ta Paylaş
52 Bu kâfirlerin durumu tıpkı Firavunoğulları ile daha önceki kâfirlerin durumu gibidir. Onlar Allah´ın ayetlerini inkâr ettiler, Allah da günahları yüzünden yakalarına yapıştı. Hiç şüphesiz Allah güçlüdür ve azabı ağırdır. Facebook'ta Paylaş
53 Bu böyledir. Çünkü bir toplum, sahip olduğu iyi bir niteliği değiştirmedikçe, Allah da o topluma vermiş olduğu nimeti değiştirmez. Hiç şüphesiz Allah her şeyi işitir, her şeyi bilir. Facebook'ta Paylaş
54 Bu kâfirlerin durumu tıpkı Firavunoğulları ile daha önceki kâfirlerin durumu gibidir. Onlar Rabblerinin ayetlerini yalanladılar, biz de onları günahları yüzünden yokettik, Firavunoğulları´nı denizde boğduk. Bunların hepsi zalimdi. Facebook'ta Paylaş
55 Allah katında canlıların en kötüleri kâfirlerdir. Onlar artık inanmazlar. Facebook'ta Paylaş
56 Onlar kendileri ile antlaşma yaptığın her defasında hiç çekinmeden antlaşmalarını bozan kimselerdir. Facebook'ta Paylaş
57 Eğer savaşta, onları ele geçirirsen, onları geride kalanlara bir ibret olacak biçimde cezalandır. Facebook'ta Paylaş
58 Eğer antlaşmalı bir toplumun anlaşmasını bozacağından endişeli isen, aranızdaki antlaşmayı, karşılıklılık ilkesi uyarınca açıkça yüzlerine fırlat. Çünkü, Allah ihanet edenleri sevmez. Facebook'ta Paylaş
59 Kâfirler sakın yakayı kurtardıklarını sanmasınlar. Çünkü onlar bizi kesinlikle aciz bırakamazlar. Facebook'ta Paylaş
60 Ey iman edenler, onlara karşı gücünüzün yettiği kadar – Allah’ın düşmanı ve sizin düşmanlarınızı ve bunların dışında Allah’ın bilip sizin bilmediklerinizi yıldırmak üzere – kuvvet ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda sarf ettiğiniz her şey, size haksızlık yapılmadan tamamen ödenecektir. Facebook'ta Paylaş
61 Eğer onlar barışa yanaşırlarsa sen de ona yanaş ve Allah´a dayan. Çünkü O her şeyi işiten ve bilendir. Facebook'ta Paylaş
62 Eğer onlar seni aldatmak isterlerse kuşku yok ki, Allah sana yeter. O seni yardımı ile ve mü´minler aracılığı ile desteklemiştir. Facebook'ta Paylaş
63 Allah, mü´minlerin kalplerini uzlaştırdı. Eğer sen dünyadaki her şeyi harcasan yine onların kalplerini uzlaştıramazdın. Fakat Allah onları uzlaştırdı. Hiç kuşkusuz O, üstün iradeli ve hikmet sahibidir. Facebook'ta Paylaş
64 Ey peygamber, sana ve sana uyan mü´minlere Allah yeter. Facebook'ta Paylaş
65 Ey peygamber, mü´minleri savaşa teşvik et. Eğer sizden yirmi sabırlı kişi olursa bunlar iki yüz kâfiri yenerler. Eğer sizden yüz kişi olsa, bunlar bin kâfiri yenerler. Çünkü onlar anlayışsız, bilinçsiz bir güruhtur. Facebook'ta Paylaş
66 Allah, bundan böyle, bu konudaki yükünüzü hafifletti ve bünyenizde bir zaaf belirdiğini bildi. Buna göre eğer sizden yüz sabırlı kişi olursa, bunlar iki yüz kâfiri yenerler. Eğer sizden bin sabırlı kişi olursa, bunlar Allah´ın izni ile iki bin kâfiri yenerler. Allah sabırlılarla beraberdir. ´ Facebook'ta Paylaş
67 Yeryüzünde üstünlüğünü perçinlemedikçe hiçbir peygamberin esir alması yerinde değildir. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah sizin hesabınıza ahireti istiyor. Allah üstün iradeli ve hikmet sahibidir. Facebook'ta Paylaş
68 Eğer Allah´ın daha önce kesinleşmiş (ve bu konuda lehinize işleyen) bir hükmü olmasaydı, esirlerin karşılığında aldığınız fidyeler yüzünden başınıza büyük bir azap gelirdi. Facebook'ta Paylaş
69 Artık elinize geçen ganimet mallarını helal olarak afiyetle yiyiniz, Allah´dan korkunuz. Hiç kuşkusuz Allah affedicidir ve merhametlidir. Facebook'ta Paylaş
70 Ey peygamber elinizdeki esirlere de ki; «Eğer Allah kalplerinizde hayırlı bir yaklaşım olduğunu görürse size elinizden alınandan daha iyisini verir ve sizi affeder. Hiç şüphesiz, Allah affedicidir ve merhametlidir. Facebook'ta Paylaş
71 Eğer bu esirler sana ihanet etmeyi düşünüyorlarsa bilsinler ki, daha önce Allah´a ihanet ettiler de bu yüzden O, seni onlara karşı üstün getirdi. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir ve her yaptığı yerindedir. Facebook'ta Paylaş
72 İman edip Medine´ye göçenler ve Allah yolunda canları ile malları ile cihad edenler ile bu göçmenlere barınak sağlayanlar ve yardım edenler birbirlerinin yandaşları, koruyucularıdırlar. İman edip Medine´ye göçetmeyenlere gelince, bunlar göçetmedikçe kendilerine karşı hiçbir yandaşlık, koruyuculuk yükümlülüğünüz yoktur. Eğer böyleleri sizden, aranızda saldırmazlık antlaşması bulunmayan bir topluma karşı din konusunda yardım isterlerse kendilerine yardım etmekte yükümlüsünüz. Allah yaptığınız her şeyi görür.» Facebook'ta Paylaş
73 Kâfirler birbirlerinin yandaşları, koruyucularıdırlar. Eğer aranızda bu sıkı dayanışmayı gerçekleştirmezseniz, yeryüzünde fitne ve büyük bir kargaşa çıkar. Facebook'ta Paylaş
74 İman edip Medine´ye göçenler ve Allah yolunda malları ile, canları ile cihad edenler ile bu göçmenlere barınak sağlayanlar ve yardım edenler var ya, işte bunlar gerçek mü´minlerdir, onları bağışlanma ve bol rızık beklemektedir. Facebook'ta Paylaş
75 Sonradan iman edip Medine´ye göçenlere ve sizinle birlikte cihad edenlere gelince onlar sizdendirler. Allah´ın Kitabı´na göre yakın akrabaların birbirlerine mirasçı olma konusunda öncelik hakları vardır. Hiç kuşkusuz Allah her şeyi bilir. Facebook'ta Paylaş