أَنْ كَانَ ذَا مَالٍ وَبَنِينَ |
ARAPÇA LATİN |
En kâne zâ mâlin ve benîn(benîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(10-14) Yemin edip duran, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan söz taşıyan, iyiliği hep engelleyen, saldırgan, günaha dadanmış, kaba saba; bütün bunların ötesinde bir de soysuz olan kimseye mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme. |
|
DİYANET VAKFI |
(10-14) (Resûlüm!) Alabildiğine yemin eden, aşağılık, daima kusur arayıp kınayan, durmadan lâf götürüp getiren, iyiliği hep engelleyen, mütecâviz, günaha dadanmış, kaba ve haşin, bütün bunlardan sonra bir de soysuzlukla damgalanmış kimselerden hiçbirine, mal ve oğulları vardır diye, sakın boyun eğme. |
|
ELMALILI SADE |
mal ve oğulları var diye. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(13-15) Bunun ötesinde de kötü sözlü olup fenalıklarla tanışmış bulunana. Mal ve oğullar sahibi olmuş diye. Ona karşı Bizim âyetlerimiz okunduğu zaman dedi ki: «Evvelkilerin meseleleridir.» |
|
FİZİLALİL KURAN |
Mal ve oğullar sahibi olmuş diye (yolunu şaşırmış) |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Mal mülk ve evlât sâhibi bile olsa. |
|
İBN-İ KESİR |
Mal ve oğullar sahibi olmuş diye. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye, |
|
BEKİR SADAK |
(10-14) Diliyle igneleyen, kovuculuk eden, iyiligi daima onleyen, asiri giden, suc isleyen, cok yemin eden alcak zorbaya, butun bunlar disinda bir de soysuzlukla damgalanmis kimseye, mal ve ogullari vardir diye aldiris etmeyesin. |
|
CELAL YILDIRIM |
(10-11-12-13-14) Çok yemin eden, değersiz alçak, kusur araştırıp leke süren, ikiyüzlülük edip söz götürüp getiren, hayra hep engel olan, saldırgan olup hakları çiğneyen, günah işleyen, kaba ve şerefsiz ve sonra da soysuz olan hiçbir kimseye —mal ve oğullar sahibi de olsa— boyun eğme. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Öylesini tanıma) mal ve oğullar saahibi olmuş diye. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Mal sahibidir ve oğulları vardır diye, (bunlara itaat etme). |
|
ALİ BULAÇ |
Mal (servet) ve çocuklar sahibi oldu diye, |
|