أَنِ اغْدُوا عَلَىٰ حَرْثِكُمْ إِنْ كُنْتُمْ صَارِمِينَ |
ARAPÇA LATİN |
Enıgdû alâ harsikum in kuntum sârımîn(sârımîne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(21-22) Derken, sabahleyin birbirlerine, “Haydi, eğer ürününüzü devşirecekseniz erkenden gidin” diye seslendiler. |
|
DİYANET VAKFI |
(21-22) (Beri tarafta ise) onlar, sabah olurken: Madem devşireceksiniz, hadi erkenden mahsülünüzün başına gidin! diye birbirlerine seslendiler. |
|
ELMALILI SADE |
Haydi, kesecekseniz harsinize (ekininize) erkence koşun! dediler. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(22-23) «Eğer kesip devşirecek iseniz (bostanınıza) sabahleyin erken varınız.» Artık aralarında gizlice söyleşerek gidiverdiler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Haydi ürünleri toplayacaksanız erkenden ekininize gidin diye. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Mahsûlünüzü kesip devşirecekseniz erkence koşun, gidin. |
|
İBN-İ KESİR |
Mahsullerinizi devşirecekseniz erkence çıkın, diye. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkın, çıkın.» |
|
BEKİR SADAK |
(21-22) Sabah erken: «Urunlerinizi devsirecekseniz erken cikin» diye birbirlerine seslendiler. |
|
CELAL YILDIRIM |
Devşirecekseniz, haydi durmayın erkenden ürünlerinizin başına gidiniz ! |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
«Devşirecekseniz erkence mahsulünüzü (devşirmiye) çıkın» diye. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
“Haydin devşirecekseniz, ürününüzü toplamaya erken çıkın!” |
|
ALİ BULAÇ |
"Eğer ürününüzü devşirecekseniz erkence kalkıp-çıkın." |
|