Kalem Suresi
Önceki 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  Sonraki

فَانْطَلَقُوا وَهُمْ يَتَخَافَتُونَ
ARAPÇA LATİN Fentalekû ve hum yetehâfetûn(yetehâfetûne).  
DİYANET İŞLERİ (23-24) Bunun üzerine, “Sakın, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın” diye fısıldaşarak yola koyuldular. Facebook'ta Paylaş
DİYANET VAKFI (23-24) Derken: Aman, bugün orada hiçbir yoksul yanınıza sokulmasın! diye fısıldaşa fısıldaşa yola koyuldular. Facebook'ta Paylaş
ELMALILI SADE Hemen fırladılar, şöyle mızırdaşıyorlardı (fısıldaşıyorlardı): Facebook'ta Paylaş
ÖMER NASUHI BİLMEN (22-23) «Eğer kesip devşirecek iseniz (bostanınıza) sabahleyin erken varınız.» Artık aralarında gizlice söyleşerek gidiverdiler. Facebook'ta Paylaş
FİZİLALİL KURAN Derken yürüdüler ve şöyle fısıldaşıyorlardı: Facebook'ta Paylaş
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI Derken yola düştüler ve birbirlerine de gizlice diyorlardı ki. Facebook'ta Paylaş
İBN-İ KESİR Ve gizli gizli konuşarak yürüyorlardı. Facebook'ta Paylaş
TEFHİMÜL KURAN Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp gittiler: Facebook'ta Paylaş
BEKİR SADAK (23-24) «ugun orada, hicbir duskun kimse yanimiza sokulmasin» diye gizli gizli konusarak yuruyorlardi. Facebook'ta Paylaş
CELAL YILDIRIM (23-24) Derken hemen yola koyuldular ve şöyle fısıldaştılar: «Sakın bugün ürünlerimizin orada aramıza bir yoksul sokulmasın.» Facebook'ta Paylaş
HASAN BASRİ ÇANTAY Derken onlar aralarında fısıldaşarak gitdiler: Facebook'ta Paylaş
ALİ FİKRİ YAVUZ Hemen fırladılar; aralarında şöyle fısıldaşıyorlardı: Facebook'ta Paylaş
ALİ BULAÇ Derken, aralarında fısıldaşarak çıkıp-gittiler: Facebook'ta Paylaş


Kalem Suresi
Önceki 1  2  3  4  5  6  7  8  9  10  11  12  13  14  15  16  17  18  19  20  21  22  23  24  25  26  27  28  29  30  31  32  33  34  35  36  37  38  39  40  41  42  43  44  45  46  47  48  49  50  51  52  Sonraki