بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ إِذَا وَقَعَتِ الْوَاقِعَةُ |
ARAPÇA LATİN |
İzâ ve kaatil vâkıah(vâkıatu). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(1-2) Kesin gerçekleşecek (olan Kıyamet) koptuğu zaman, onun kopuşunu yalanlayacak kimse olmayacaktır. |
|
DİYANET VAKFI |
Kıyamet koptuğu zaman, |
|
ELMALILI SADE |
o vakıa (kıyamet) bir koptu mu, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(1-3) Kıyamet hadisesi vaki olduğu zaman. Onun vukûu için bir yalan yoktur. (O Kıyamet) Alçaltıcıdır, yükselticidir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Kıyamet koptuğu zaman, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ansızın kopacak kıyâmet kopunca. |
|
İBN-İ KESİR |
Kıyamet koptuğu zaman, |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Vakıa (tartışmasız bir gerçek olan kıyamet) vuku bulduğu zaman, |
|
BEKİR SADAK |
(1-3) Kiyamet koptugunda kimini alcaltacak ve kimini yukseltecek olan o hadisenin yalan olmadigi ortaya cikacaktir. |
|
CELAL YILDIRIM |
(1-2) Kıyamet olayı meydana gelince ki onun meydana gelmesini (inkâr edecek) bir yalancı bulunmaz. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Kıyamet kopduğu zaman, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Kıyamet koptuğu vakit, |
|
ALİ BULAÇ |
Vakıa (kesin bir gerçek olan kıyamet) vuku bulduğu zaman, |
|