فَرَوْحٌ وَرَيْحَانٌ وَجَنَّتُ نَعِيمٍ |
ARAPÇA LATİN |
Fe revhun ve reyhânun ve cennetu naîm(naîmin). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(88-89) Fakat (ölen kişi) Allah’a yakın kılınmışlardan ise, ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
Ona rahatlık, güzel rızık ve Naîm cenneti vardır. |
|
ELMALILI SADE |
(ona) ravh (rahmet, ferahlık, daimi bir hayat), güzel bir rızık ve Naim cenneti vardır. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
İşte (ona) bir rahat, bir güzel rızk ve bir Nâim cenneti (vardır). |
|
FİZİLALİL KURAN |
Esenlik, hoş kokulu çiçekler ve bol nimetli cennet onu bekliyor |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Artık ona huzur ve rahat ve rızık ve Naîm cenneti. |
|
İBN-İ KESİR |
Rahatlık, güzel rızık ve Naim cenneti. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış Cennet (onundur). |
|
BEKİR SADAK |
(88-89) Eger olen o kisi, gozdelerden ise, rahatlik, hosluk ve nimet cenneti onundur. |
|
CELAL YILDIRIM |
(88-89) Fakat o (ölmek üzere olan kimse Allah´a) yakınlık sağlayanlardan ise, rahatlık, huzur, neş´e ve Nîmet Cenneti onundur. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
artık rahatlık, güzel rızık ve Naıym cenneti (onundur). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Artık onun için bir rahatlık, hoş bir rızık ve Naîm Cenneti vardır. (Nimetleri bitmez, kedersiz bir cennet.) |
|
ALİ BULAÇ |
Bu durumda rahatlık, güzel rızık ve nimetlerle donatılmış cennet (onundur). |
|