يَطُوفُ عَلَيْهِمْ وِلْدَانٌ مُخَلَّدُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Yetûfu aleyhim vildânun muhalledûn(muhalledûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(17-21) Ebediyen genç kalan uşaklar, onların etrafında; içmekle başlarının dönmeyeceği ve sarhoş olmayacakları, cennet pınarından doldurulmuş sürahileri, ibrikleri ve kadehleri, beğendikleri meyveleri ve arzu ettikleri kuş etlerini dolaştırırlar. |
|
DİYANET VAKFI |
Çevrelerinde, (hizmet için) ölümsüz gençler dolaşır; |
|
ELMALILI SADE |
Etraflarında taze kalan küpeli genç hizmetçiler dolaşırlar. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(17-18) Onların üzerlerine daima aynı halde kalan genç hizmetçiler dolaşır. Çeşmelerden akan şuruplar ile (dolu) destiler ile ve ibrikler ile ve bardaklar ile. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Hiç ölmeyecek genç hizmetçiler aralarında dolaşır, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
İhtiyarlamıyan delikanlı hizmetçiler dolaşır etraflarında. |
|
İBN-İ KESİR |
Ölümsüz civanlar etraflarında dolaşırlar. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Çevrelerinde ölümsüzlüğe ulaşmış gençler dönüp dolaşır; |
|
BEKİR SADAK |
(17-21) Olumsuz gencler yanlarinda, bas agrisi ve donmesi vermeyen bembeyaz bir kaynaktan doldurulmus kaseler, ibrikler, kadehler; sececekleri meyveler, arzulayacaklari kus eti ile dolasirlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
Çevrelerinde sonsuzluğa erişmiş çocuklar, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Ebedî (taze) lige mazhar edilmiş evlâdlar (hizmet için) etraflarında dolanırlar, |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Dolaşır etraflarında, (tazelikleri) daimî genç hizmetçiler, |
|
ALİ BULAÇ |
Çevrelerinde ölümsüzlüğe ulaşmış gençler dönüp dolaşır; |
|