جَزَاءً بِمَا كَانُوا يَعْمَلُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Cezâen bi mâ kânû ya’melûn(ya’melûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(Bütün bunlar) işledikleri amellere karşılık bir mükâfat olarak (verilir.) |
|
DİYANET VAKFI |
Yaptıklarına karşılık olarak (verilir). |
|
ELMALILI SADE |
işledikleri amellere mükafat için. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(23-24) Saklı inci emsali gibi (pek latiftirler). İşler oldukları güzel amellerine mükâfaat olarak (bu nîmetlere nâil olacaklardır). |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yaptıkları iyiliklerin karşılığı olarak, |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Yaptıklarına karşılık. |
|
İBN-İ KESİR |
Yapmakta olduklarına karşılık olarak. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Yapmakta olduklarına bir karşılık olmak üzere (onlara sunulur); |
|
BEKİR SADAK |
(22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar. |
|
CELAL YILDIRIM |
(Bütün bunlar) işlediklerinin karşılığı.. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
(Bunlar mukarreblerin) işledikleri iyi amel (ve hareket) lere bir mükâfat olarak (yapılır). |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
(Bütün bunlar, cennetliklerin) işledikleri amellere mükâfat içindir. |
|
ALİ BULAÇ |
Yaptıklarına bir karşılık olmak üzere (onlara sunulur); |
|