وَأَصْحَابُ الشِّمَالِ مَا أَصْحَابُ الشِّمَالِ |
ARAPÇA LATİN |
Ve ashâbuş şimâli mâ ashâbuş şimâl(şimâli). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Kötülüğe batanlar ise ne mutsuz kimselerdir! |
|
DİYANET VAKFI |
Soldakiler; ne yazık o soldakilere! |
|
ELMALILI SADE |
Solun adamları ise, ne solun adamları! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(41-43) Ashâb-ı Şimal ise, ne? Mesâmâtâ kadar nüfuz eden bir sıcaklık ve son derece hararetli bir su içindedirler. Ve pek siyah bir dumandan bir gölge içindedirler. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Defterleri soldan verilenler. Vay gele başlarına! |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve sol taraf ehli, ama ne de sol taraf ehli. |
|
İBN-İ KESİR |
Solcular da. Solcular kimlerdir? |
|
TEFHİMÜL KURAN |
«Ashab-ı Şimal», ne (mutsuzdurlar o) «Ashab-ı Şimal.» |
|
BEKİR SADAK |
Defterleri soldan verilenler; ne yazik o solculara! |
|
CELAL YILDIRIM |
Şeâmetliler, ne bedbahttır şeâmetliler! |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Solcular: (Onlar) ne solculardır! |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Solcular ise, onlar ne acıklı durumdalar!... |
|
ALİ BULAÇ |
"Ashab-ı Şimal", ne (mutsuzdur o) "Ashab-ı Şimal." |
|