فَكَانَتْ هَبَاءً مُنْبَثًّا |
ARAPÇA LATİN |
Fe kânet hebâen mun bessâ(bessen). |
|
DİYANET İŞLERİ |
(3-7) Yeryüzü şiddetle sarsıldığı, dağlar parça parça dağılıp saçılmış toz olduğu ve siz de üç sınıf olduğunuz zaman, O, (kimini) yükseltir, (kimini) alçaltır. |
|
DİYANET VAKFI |
Dağılıp toz duman haline geldiği, |
|
ELMALILI SADE |
hepsi dağılıp toz duman haline geldiği, |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(4-6) O zaman yer, şiddetli bir sarsıntı ile sarsılmıştır. Ve dağlar parçalanmakla parçalanmıştır. Artık (dağlar) dağılmış, toz haline gelmiştir. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Toz halinde boşluğa dağıldığı zaman. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Dağılmış zerre zerre toz haline gelince. |
|
İBN-İ KESİR |
Dağılmış toz haline geldiği zaman; |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Derken toz duman halinde dağılıp savrulduğu. |
|
BEKİR SADAK |
(4-7) Ey insanlar! Yer sarsildikca sarsildigi, daglar ufalandikca ufalanip da toz duman haline geldigi zaman, siz de uc sinif olursunuz. |
|
CELAL YILDIRIM |
(5-6) Dağlar tuz-buz olup parçalandığı, toz halinde dağıldığı zaman, |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
derken (hepsi de) dağılmış, toz haaline gelmişdir. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Artık her şey etrafa dağılan toz duman olmuştur. |
|
ALİ BULAÇ |
Derken toz duman halinde dağılıp-savrulduğu, |
|