لَوْ نَشَاءُ جَعَلْنَاهُ أُجَاجًا فَلَوْلَا تَشْكُرُونَ |
ARAPÇA LATİN |
Lev neşâu cealnâhu ucâcen fe levlâ teşkurûn(teşkurûne). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Dileseydik onu acı bir su yapardık. O hâlde şükretseydiniz ya!. |
|
DİYANET VAKFI |
Dileseydik onu tuzlu yapardık. Şükretmeniz gerekmez mi? |
|
ELMALILI SADE |
Dileseydik onu acı bir çorak yapardık. O halde şükretseniz ya! |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
(69-71) Onu buluttan siz mi indirdiniz, yoksa indiriciler Bizler miyiz? Eğer dilese idik onu acı bir su yapardık. Artık şükretmeli değil misiniz? Sonra gördünüz mü o ateşi ki, çakıverirsiniz? |
|
FİZİLALİL KURAN |
Eğer isteseydik onu acı yapardık. Şükretsenize! |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Dileseydik onu tuzlu, acı bir su hâline getirirdik, hâlâ mı şükretmezsiniz? |
|
İBN-İ KESİR |
İsteseydik onu tuzlu bir su kılardık. Öyleyse şükretmeli değil misiniz? |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi? |
|
BEKİR SADAK |
N/A |
|
CELAL YILDIRIM |
Dileseydik onu acı yapardık. Artık şükretmez misiniz ? |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Eğer dileseydik onu (içilmeyecek) tuzlu bir su yapardık. O halde şükretmeli değil misiniz? |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Dileseydik onu acı bir su yapardık. O halde (bu türlü nimetlere karşı Allah’a) şükretseniz ya... |
|
ALİ BULAÇ |
Eğer dilemiş olsaydık onu tuzlu kılardık; şükretmeniz gerekmez mi? |
|