|
Nebe Suresi
|
AYET NO |
MEAL |
1 |
Onlar birbirlerine neyi soruşduruyorlar? |
|
2 |
(2-3) Hakkında ihtilâf edici oldukları o büyük haberi (mi)? |
|
3 |
(2-3) Hakkında ihtilâf edici oldukları o büyük haberi (mi)? |
|
4 |
Hayır (ihtilâfa ve soruşdurmıya hacet yok), ileride (onu) bilecekler. |
|
5 |
Yine hayır, ileride bilecekler onlar. |
|
6 |
(6-7) Biz yeri bir beşik, dağları kazıklar yapmadık mı? |
|
7 |
(6-7) Biz yeri bir beşik, dağları kazıklar yapmadık mı? |
|
8 |
Sizi çift çift yaratdık. |
|
9 |
Uykunuzu dinlenme yapdık. |
|
10 |
Geceyi örtü kıldık. |
|
11 |
Gündüzü maişet vakti yapdık. |
|
12 |
Üstünüze sağlam sağlam yedi (gök) bina etdik. |
|
13 |
(Ona) parıl parıl parıldayan bir kandil asdık. |
|
14 |
O sıkıcı mengenelerden de şarıl şarıl su indirdik, |
|
15 |
(15-16) Onunla dâne, nebat ve (ağadan birbirine) sarmaşmış bağçeler çıkaralım diye. |
|
16 |
(15-16) Onunla dâne, nebat ve (ağadan birbirine) sarmaşmış bağçeler çıkaralım diye. |
|
17 |
Şübhe yok ki o (hak ile batılı) ayırd etme ve hukûm verme günü ta´yîn edilmiş bir vakıtdır, |
|
18 |
o gün «Suur» a üfürülecek de hepiniz bölük bölük geleceksiniz, |
|
19 |
(o gün) gök açılmış, kapı kapı olmuş, |
|
20 |
dağlar (yerlerinden koparılıb) yürütülmüş, bir serab haaline gelmişdir. |
|
21 |
Şübhesiz ki cehennem bir pusudur. |
|
22 |
Azgınların dönüb dolaşıb girecekleri bir yerdir. |
|
23 |
Sonsuz devirler boyunca içinde kalacaklar, |
|
24 |
orada ne bir serinlik, ne de içilecek bir şey tatmayacaklar. |
|
25 |
Sâde bir kaynar su, bir de irin (içeceklerdir), |
|
26 |
(Amellerine) uyaun bir ceza olarak. |
|
27 |
Çünkü onlar hiçbir hisâb ummuyorlardı, |
|
28 |
bizim âyetlerimizi alabildiklerine yalan sayıyorlardı. |
|
29 |
Biz ise her şey´i yazıb saymışızdır. |
|
30 |
(Onlara şöyle denilir:) «İşte tadın (cezanızı)! Artık size azâb (ınız) ı artırmakdan başka bir şey yapmayacağız». |
|
31 |
Şübhesiz takva saahibleri için (her korkudan) selâmet (ve her arzuuya) vuslet vardır. |
|
32 |
(Ya o) bağçeler, üzüm bağları, |
|
33 |
memeleri tomurcuklanmış bir yaşıt kızlar, |
|
34 |
dolu kadeh (ler)! |
|
35 |
Orada ne boş bir lâkırdı, ne de birbirine yalan söyleme (nedir) işitmezler. |
|
36 |
(Bunlar) Rabbinden bir mükâfat ve yeter bir bağış olarak (verilir). |
|
37 |
(Evet) göklerin, yerin ve ikisi arasında bulunan şeylerin Rabbi, rahmeti umuuma yaygın olan (Allah) dan (bir mükâfat ve yeter bir bağışdır bu. Mahluklar) Ona hitabda bulunmıya asla muktedir olamazlar, |
|
38 |
O gün Ruuh ve melekler saf haalinde ayakda duracakdır. Rahmeti umuuma yaygın olan (Allah) ın, kendilerine izin verdiğinden başkaları (o gün) konuşmazlar. O (nlar) da (ancak) doğruyu söylemiş (ler) dir (söyleyeceklerdir). |
|
39 |
İşte bu, hak olan o gündür. O halde dileyen kişi Rabbine bir dönüş ve gidiş yeri edinsin. |
|
40 |
Çünkü hakıykaten biz size yakın bir azabın tehlikesini haber verdik. O gün (her) kes iki elinin önden yolladığı ne ise (ona) bakacak, kâfir ise «Ah, ne olurdu ben bir toprak olaydım» diyecek. |
|