Müddessir Suresi
 



AYET NO

MEAL

1 Ey bürünüb sarınan (Habîbim), Facebook'ta Paylaş
2 kalk, artık (kâfirleri azâb ile) korkut. Facebook'ta Paylaş
3 Rabbini büyük tanı, Facebook'ta Paylaş
4 elbiseni (bundan sonra da) temizle (mekde devam et), Facebook'ta Paylaş
5 azâb (a götürecek şeyleri) terk (de yine sebat) eyle. Facebook'ta Paylaş
6 İyiliği — çoğu isteyerek — yapma. Facebook'ta Paylaş
7 Rabbin (in rızaası) için katlan. Facebook'ta Paylaş
8 Çünkü o boru üfürülünce, Facebook'ta Paylaş
9 (9-10) işte o (vakit, o gün) kâfirlerin aleyhinde pek çetin bir gündür. Kolay değil. Facebook'ta Paylaş
10 (9-10) işte o (vakit, o gün) kâfirlerin aleyhinde pek çetin bir gündür. Kolay değil. Facebook'ta Paylaş
11 (11-12-13-14) Bir tek (ya´nî nev´i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak. Facebook'ta Paylaş
12 (11-12-13-14) Bir tek (ya´nî nev´i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak. Facebook'ta Paylaş
13 (11-12-13-14) Bir tek (ya´nî nev´i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak. Facebook'ta Paylaş
14 (11-12-13-14) Bir tek (ya´nî nev´i şahsına münhasır) olarak yaratdığını, kendisine uzun boylu mal ve (yanında ve toplantılarda dâima) haazır bulunmak üzere oğullar verdiğim, (yaşayışını, ömrünü, evlâdlarını) yaydığım (bol bol ihsan etdiğim o kâfir adam) ı bana bırak. Facebook'ta Paylaş
15 Sonra da o (bütün bunlara rağmen) hırs ile daha da artırmamı ister. Facebook'ta Paylaş
16 Hayır (kat´iyyen artırmayacağım). Çünkü o, bizim âyetlerimize karşı alabildiğine bir inâdcı (kesilmiş) dir. Facebook'ta Paylaş
17 Ben onu sarp bir yokuşa sardıracağım. Facebook'ta Paylaş
18 Çünkü o (Kur´an hakkında ne diyeceğini) uzun uzadıya düşündü, (kendine göre gûyâ bir) ölçü koydu. Facebook'ta Paylaş
19 Hay kahr olası! Ne biçim ölçü kurdu o? Facebook'ta Paylaş
20 Yine kahr olası, nasıl ölçü yapdı o?! Facebook'ta Paylaş
21 Sonra bakdı. Facebook'ta Paylaş
22 Sonra (ümîdsizliğinden ve öfkesinden) kaşlarını çatdı, suratını asdı. Facebook'ta Paylaş
23 En son arka çevirdi ve büyüklük tasladı da, Facebook'ta Paylaş
24 «Bu, dedi, (sihirbazlardan öğrenilib) rivayet edilen bir sihirden başkası değil». Facebook'ta Paylaş
25 «Muhakkak bu, insan sözünden başkası değil». Facebook'ta Paylaş
26 Onu cehenneme sokacağım ben. Facebook'ta Paylaş
27 Sen biliyor musun, cehennem nedir? Facebook'ta Paylaş
28 Hem (bedeninden hiçbir eser) bırakmaz (hepsini helak eder), hem yine (eski haaline getirib aynı azâbı yapmakdan) vaz geçmez o, Facebook'ta Paylaş
29 insana çok susamışdır. Facebook'ta Paylaş
30 Üzerinde on dokuz (melek) vardır. Facebook'ta Paylaş
31 Biz o ateşin bekçi (lik) lerine meleklerden başkasını me´mur etmedik. Sayılarını da küfredenler için — başka değil — ancak bir fitne yapdık ki kendilerine kitâb verilenler sağlam bilgi edinsin (ler), îman edenlerin de inanları artsın. (Hulâsa) hem kendilerine kitâb verilenler, hem mü´minler (bu hususda) şüpheye düşmesin (ler). Kalblerinde maraz bulunanlarla kâfirler dahi «Allah bu (aded) le, misâl olarak, yeni murad etmiş?» desin (ler). İşte Allah, kimi dilerse böylece şaşırtır, kimi de dilerse doğru yola getirir. Rabbinin ordularını kendisinden başkası bilmez. O, insan (lar) için öğüdden başkası değildir. Facebook'ta Paylaş
32 Fakat ne gezer! Andolsun aya, Facebook'ta Paylaş
33 (Gündüzün hitâmiyle) dönüb geldiği zaman geceye, Facebook'ta Paylaş
34 ağardığı dem sabaha ki, Facebook'ta Paylaş
35 hakıykaten (o cehennem) büyük büyük (belâ) lardan biridir, Facebook'ta Paylaş
36 (36-37) İnsan (lar) için, sizden ileri gitmek, yahud geri kalmak isteyenler için en korkutucu olmak bakımından. Facebook'ta Paylaş
37 (36-37) İnsan (lar) için, sizden ileri gitmek, yahud geri kalmak isteyenler için en korkutucu olmak bakımından. Facebook'ta Paylaş
38 Her nefs, kazandığı (kesb-ü ihtiyar etdiği) şey mukaabilinde bir rehindir. Facebook'ta Paylaş
39 Ancak sağcılar böyle değil. Facebook'ta Paylaş
40 (Onlar) cennetlerdedirler. Soruşurlar, Facebook'ta Paylaş
41 günahkârları (n hallerini): Facebook'ta Paylaş
42 «Sizi cehenneme sokan nedir»? Facebook'ta Paylaş
43 (Günahkârlar) dediler (derler): «Biz namaz kılanlardan değildik». Facebook'ta Paylaş
44 «Yoksula yedirmezdik», Facebook'ta Paylaş
45 «Biz de (baatıla) dalanlarla beraber dalardık», Facebook'ta Paylaş
46 «Ceza (ve hisâb) gününü de yalan sayardık». Facebook'ta Paylaş
47 «Nihayet bize ölüm gelib çatdı». Facebook'ta Paylaş
48 Artık şefaat edicilerin hiçbir şefaati onlara fâide vermeyecek. Facebook'ta Paylaş
49 Böyle iken şunlara ne oluyor ki (haalâ) öğüd (kabul etmek) den yüz çeviricidirler? Facebook'ta Paylaş
50 (50-51) Sanki onlar arslandan ürküb kaçan vahşî eşeklerdir! Facebook'ta Paylaş
51 (50-51) Sanki onlar arslandan ürküb kaçan vahşî eşeklerdir! Facebook'ta Paylaş
52 Evet, onlardan herkişi kendisine neşredilecek sahîfeler verilmesini ister. Facebook'ta Paylaş
53 Hayır (bu isteyişleri boşdur). Daha doğrusu onlar âhiretden korkmazlar. Facebook'ta Paylaş
54 Gerçek, o (Kur´an) hiç şüphesiz bir öğüddür. Facebook'ta Paylaş
55 Onun için kim dilerse (onu okuyarak, alacağı) öğüd (ü, ibreti) alır. Facebook'ta Paylaş
56 Bununla beraber Allahın dileyeceğinden başkaları o öğüdü almazlar ki (Onun azabından) korunmıya ehil olan da odur, yarlığanmıya ehil olan da o. Facebook'ta Paylaş