وَمَا أَهْلَكْنَا مِنْ قَرْيَةٍ إِلَّا وَلَهَا كِتَابٌ مَعْلُومٌ |
ARAPÇA LATİN |
Ve mâ ehleknâ min karyetin illâ ve lehâ kitâbun ma’lûm(ma’lûmun). |
|
DİYANET İŞLERİ |
Helâk ettiğimiz her memleketin mutlaka bilinen bir yazısı (belli vakti) vardır. |
|
DİYANET VAKFI |
Helâk ettiğimiz hiçbir ülke yoktur ki hakkında (bizce) bilinen bir yazgı olmasın. |
|
ELMALILI SADE |
Biz, hiçbir memleketi herhalde bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik. |
|
ÖMER NASUHI BİLMEN |
Ve hiçbir ülkeyi helâk etmedik ki, illâ onun için malum bir kitap vardır. |
|
FİZİLALİL KURAN |
Yok ettiğimiz her beldenin mutlaka uğradığı akıbete ilişkin belirli bir yazısı vardır. |
|
ABDÜLBAKİ GÖLPINARLI |
Ve biz hiçbir şehri helâk etmedik ki helâk edeceğimiz zaman, malûm ve mukadder olmasın. |
|
İBN-İ KESİR |
Biz, hiç bir kasabayı bilinen bir yazısı olmaksızın helak etmedik. |
|
TEFHİMÜL KURAN |
Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiç bir ülkeyi yıkıma uğratmadık. |
|
BEKİR SADAK |
Yok ettigimiz her hangi bir kasabanin elbette belli bir yazisi vardir. |
|
CELAL YILDIRIM |
Hiç bir kasabayı yok etmedik ki, onun bilinen belli bir yazısı olmasın. |
|
HASAN BASRİ ÇANTAY |
Biz hiçbir memleketi, onun (levh-i mahfuzda) ma´lûm (ve mukadder) bir yazısı olmaksızın, helak etmedik. |
|
ALİ FİKRİ YAVUZ |
Biz, hiç bir memleketi, (Allah katında) bilinen bir zamanı olmaksızın helâk etmedik. |
|
ALİ BULAÇ |
Biz, kendisi için bilinen (takdir edilmiş) bir kitap olmaksızın hiçbir ülkeyi yıkıma uğratmadık. |
|